SOSYAL BİR VARLIK OLARAK; ANLAŞILMA İSTEĞİ
İnsan olarak sosyal varlıklarız. Her birimiz toplumsal yapının en küçük birimi olan bir kurumun üyesiyiz ve bu kurum aile. Dünyaya daha gözlerimizi açışımız insan bağları ile gerçekleşmekte. Bu denli sosyal bir düzenin parçası olan, sosyal bir dünyaya gözlerini açan insanoğlunun bu toplumda en büyük ihtiyaçlarından birisi ise anlaşılmaktır. Anlaşılmadığımızı düşündüğümüz nokta da sosyalliğimiz zedelenir çünkü oradan itiliriz. Bunu bazen aile bireylerimiz bizleri çok eleştirirse, yargılarsa, bizim adımız karar verirse deneyimleriz. Bazen de arkadaşlık, romantik ilişkilerimizde durum böyledir. Anlaşılmazsak anlamak istemeyiz bir süre sonra. Çünkü sarf ettiğimiz çabanın zamanla yerinde saymak olduğunu düşünebiliriz. İlerleme kaydedemediğimiz durumda da sosyal bir varlık olarak anlam aramaya, anlaşılmaya doğru yola çıkarız. Bazen bu ilişkileri sonlandırmayı, bazen ilişkileri güçlendirmeyi bazense ilişkiyi akışında bir başka biçime dönüştürmeyi gerektirir. Bunu istemsiz veya isteyerek bir ‘’sosyal varlık’’ olarak gerçekleştiririz. Bağlar kurar, bağlar koparır, bazense zincire birkaç halka daha ekleriz.
Anlaşılmak için dönüp kendimize bakmak da bize fayda sağlar. Bazen anlatmak istediğimizi kime nasıl anlatmamız gerektiği, bazen anlatmamızın gerçekten gerekli olup olmadığı, bazen anlatmak için nasıl bir yol seçtiğimiz önemlidir. Bunların arkasında ise çoğunlukla geçmişten bugüne gözlemlediğimiz ilişkilerden öğrendiklerimiz yatmaktadır. Örneğin; çok kavga eden bir anne-baba ilişkisini gözlemlemek, bizleri bir yetişkin olarak anlatmak istediğini ses yükselterek anlatmayı öğretebilir. Bir başka örnek olarak ise, bir başka yakın gördüğünüz kişilerin ilişkisini gözlemlediğinizde, anlattıkları şeylerin anlaşılmadığını düşündüğü noktalarda birbirinden kaçan mesafeli bir anlatma biçimi varsa, yetişkin olarak ilişkilerimizde susarak ve uzaklaşarak anlaşılmayı bekleyebiliriz. Bu nedenle anlaşılmak önemli bir ihtiyacımız fakat anlatmak da bir o kadar önemli! Her ikisini dengelemek, sosyal bir varlık kendinizi nerede konumlandırdığınız çokça mühim!
Bu nedenle bunları hatırlamakta fayda VAR:
-Kötü bir gün, kötü bir hayata eşit değildir!
-Düşüncelerinizin tümü doğru değildir ama duygularınız gerçektir!
-Değeriniz koşullara bağlı değildir!
-Herkesin her şeyi olamazsınız!
-Yalnız değilsiniz ve yardım istemek çok doğal!
-İçinizdeki güç ve dayanıklılığa güvenmek, kulak vermek gerek!
-Kontrol edemeyeceklerinize odaklanmak sizi yıpratır!
-Kendinize acımasız davranmak, kendi kendinizi sabote etmenize neden olur!
-Bir başkasına olduğunuz kadar kendinize de nazik davranabilirsiniz!
-Bunlar için profesyonel yardım almak bir lüks, fazlalık, gereksizlik değildir! Destekleyicidir.
-Terapi yalnızca konuşmak değildir!