EKONOMİK TEDBİR PAKETİM

Baktım bunların bu gidişata dokunacak mecali yok, iş başa düştü.
Sivil direniş adına, yüzde yüz etkili ekonomik paketi açıklıyorum.
Öncelikle bu paketin etkili olması için en az 5-6 bin yıl geriye gidiyoruz.
Sanayi yok, elektrik, doğalgaz, benzin, mazot, cep telefonu, özel iletişim vergisi, buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, elektrikli süpürge, ütü, kapı zili, ambulans hiçbirisi yok.
Zaten reisimizin iradesiyle ondan önce bunların hiçbirisi yoktu.
İzmir’de ondan önce havalimanı olmadığını, tarihçesinde her ne kadar 1974 yazsa bile Sivas Cumhuriyet Üniversitesini bile onun açtığını kabul edersek ki, elimiz mecbur.
Derhal fabrika ayarlarımıza dönelim.
Hatta fabrika filan yok direkt olarak primat olalım.
Homo Sapiens olacak kadar direnenler yaşasın, çürükler ölsün.
Herkes kendine yaşam alanı olarak seçtiği minik minik mağaralarda sürtsün.
Kendi kağnını kendin üretiyorsun. Öküz bile yerli ve milli!
Odunla ısınıyor, çırayla aydınlanıyorsun, ampul yok!
Aynı dağa oyduğun mağaralarda ‘aynı dağın yeliyle’ serinliyorsun.
Yemişim klimayı.
Düz ovalarda yel gibi uçan atların var, mağaranın önünde küçük bir bahçen ‘akışına kurban olduğun ırmağın’ kenarında minik bir plaj, ne hava kirliliği var ne de müsilaj.
Rakı yok, doğadan topladığın otlarla ÖTV’siz kafa buluyor, tütünü kendi yaprağına sarıp içiyor ‘fırça’ yemekten kurtuluyorsun.
Köprüleri ağaçlarla kendin yapıyor Memoş’a öpülmüyorsun.
Yollar, ister geç ister geçme bedava.
Twitter yok “yusuf yusuf” yaşamıyorsun.
Kur yok, faiz yok, henüz her kapıyı açan para bulunmamış.
Beş parasız saadet yaşıyorsun.
Zincir marketler yok her şeyi swapla (takas) alıyorsun Katar yok.
Man adasının adını duymadın, Manhattan yok, Ensar yok, yüce şehzademiz yok, ne kadar huzur verici değil mi.
Müzik yok, kuş sesleriyle ve yaprak hışırtılarıyla esinleniyorsun.
Şiir yok, kandırılmıyor mağdur olmuyorsun.
lüks giyim yok, en biti kanlıda iki yaprak bir telek.
Partiler yok, sağcılar-solcular yok.
Dinler henüz tebliğ edilmemiş din tuccarları yok, vicdanınla düşünüp ahlakınla inanıyorsun.
Ateşi bulmuşsun, avını okla avlıyorsun CeHaPe yok.
Basın yok, troller yok, herkes cahil felsefe yok ‘evine dön’ diye gözyaşı döktüğün kimsen yok, gurbet yok!
Belediyeler yok, imar yolsuzluğu yok, TOKİ yok.
Memur yok, bürokrat yok, sınıflar yok, Devlet yok!
Ondan önce bir çivi bile çakılmamış dönemleri istiyorum.
Ne her sabah uyandığında zam, ne hakaret ne gam.
Bir mızrak, iki yaprak, bir telek, bir ok, bundan daha iyi hayat yok!