Çok sevgili Zam TV izleyicileri.
An itibariyle bir zincir marketin raflarına birlikte bakalım istiyorum.
Canlı canlı ama fiyatlar bugüne özel, yarın ne olur bilemem.
Evet değerli yememekteyiz programının fanatik izleyicileri.
Şuan marketten içeri dalıyoruz.
Gözümüze ilk ‘Çalı fasulyesi’ takılıyor, fiyatı makul sayılır ancak, tek başına işe yaramayacağı et, salça isteyeceği için hemen et reyonuna ilerliyoruz. Fiyatlar anormal sevgili izleyiciler.
Küs olduğumuz birini görmezden gelme çalımıyla es geçip önce piliçlere bakıyor ardından tövbe estağfurullah çekip uzaklaşıyoruz.
Çay reyonundaki mis kokulu makyajlı paketlere gülümseyerek bir Clark çekiyoruz.
O da ne o da ne sayın seyirciler 1 kilosu 70 lira.
Sakince uzaklaşırken ‘Çay demir eksikliği yapar’ sözleriyle kendimizi teselli ediyoruz.
Un fiyatlarına asılan 17 rakamından sonra ‘reşit değil’ gerekçesiyle uzaklaşıyor ve pirinçle göz göze geliyoruz, Osmancık 29 lira “Osmanlı torunuyuz” demenin faydası yok.
Hemen yanında seçmen ya da diğer adıyla öğrenci kebabı var, yaklaşıyoruz deliklisi 7, burgulusu 8, çubuklusu 9 lira, makara yapıp makarnadan da kaçıyoruz.
Şimdi mümtaz şahsiyet, biricik yaşam kaynağımız, uğrunda kuyruklara girdiğimiz, seçimler kazanıp kaybettiğimiz, sokak röportajlarının ana teması, haşmetli ve hürmetli yağ sultan tam karşımızda, bakışıyoruz, sepet ona doğru yürüyor ben barbunyaya doğru.(Barbun balığı değil) 48 lira.
Hemen yanında nohut var. Fiyati görünce
aklıma o hikaye geliyor: Köylünün birisi şehirde dolaşırken burnuna mis gibi kokular gelir.
Kokunun geldiği yere doğru ilerler ve kendini bir leblebici dükkanının önünde bulur.
Yarım kilo alır, ücretini öder ve yemeye başlar.
Sonra merak edip leblebiciye “Bunu neyden yapıyorsunuz? diye sorar.
“Nohut” der.
“Yani bildiğimiz Nohut mu?”
“Evet evet” der leblebici.
Köylü, biraz uzaklaşır, avucundaki leblebiye bakar ve ” Ektiģim Nohut, biçtiğim Nohut, dalına dibine sçtğm Nohut, sen şehre gelince leblebi mi oldun?” der.
Nohuttan yoğurda geçiyoruz iki kişi bir öğünlük 23 lira, sanki 2023 vizyonu var köftehorun.
Kırmızı yeşil kimin forması bilmiyorum ama mercimeği 39 lira.
“Ohş fıstık” diyorum kilosu 180 lira, ve soruyorum “Fıstık şehvet yaparsa almadığımız halde abdest almak gerekir mi di’yanet başkanım?
Sonra hızla ilerliyoruz değerli yememekteyiz programı izleyicileri.
Deterjan bölümündeyiz, ancak sepet boş olduğu için kirlenecek tabakta olmayacak. Evet, seviniyoruz, nefsimize hakim olup hiçbir şey almayarak kâra geçtik.
Bugünlükte bu kadar sevgili sadece seyirciler.
