YEREL YÖNETİMLERDE OLUŞAN SORUNLARIN ANALİZİ

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Demokrasi ile yönetilen toplumlarda özellikle seçim zamanlarında toplumca arzu edilen, ancak bir türlü gerçekleşmeyen bazı istekler bir yönde seçim sandığına yansır.
Örneğin; bir toplumda yolsuzluk, yoksulluk ve işsizlik sürekli artıyorsa o zaman o toplumun insanları yeni bir arayış içine girerler
Daha doğrusu oluşan bu badireden kendilerini kurtarmak için yeni bir arayış içine girerler ve seçim zamanların da oylarını farklı partilere verirler.
Farklı olmasının nedeni sürekli artan işsizlikle birlikte yaşam şartlarının ağırlaşmasıdır.
Bu durumu iyi değerlendiren siyasal partiler oluşan bu gibi ekonomik ve toplumsal sorunları nasıl önleyecekleri yerde toplumu gereksiz konularla meşgul ederler.
Esasında siyasal partilerin seçim zamanlarında yapacakları propaganda konuşmalarında o kentte var olan sorunların nasıl çözüme kavuşturmak istediklerini açıklamaları gerekir.
Örneğin;
-Büyükşehir Belediyeleri’nin hazineye ait milyarlarca TL’lik borçlarının nasıl ödeneceği konusunda herhangi bir açıklama yapacaklar mı?
-Belediyeler tarafından yapılan hizmetlere ait yatırımların öz kaynaklara dayalı olarak mı yapacaklar?
-Dört ay sonra yapılacak olan yerel seçim de görev almak için aday olacak kişiler yapmak istedikleri hangi projelerle karşımıza çıkarak bizden oy isteyecekler?
-Var olan kentin tarihsel birikimlerini çağdaş uygarlıkla nasıl uyumlu bir hale getirecekleri konusunda projeler mi üretecekler?
-Yoksa o kenti korumak yerine ranta dönük ve ‘müteahhit mimarisi’ adı altında yeni bir kent mi yaratacağım diyerek toplumdan oy mu isteyecekler?
İşte bu gibi sorunların toplum tarafından bilinmesi gerekir.
Her zaman şu görüşü ileri sürerim. Kentleşme belli bir zaman dilimi içinde oluşur. Bu durumun oluşması içinde o ülkede üretime dayalı yatırımların giderek artmasına bağlıdır.
Öyle işsizliğin giderek arttığı tüketime dayalı bir ekonomide çağdaş bir kentleşme yerine rant koşullarıyla birlikte yağma düzeninin egemen olduğu bir kentleşme düzeni ortaya çıkar.
Şu anda ülkemizin ekonomik ve toplumsal sorunları bulunmaktadır.
Bu sorunların çözümünde merkezi yönetim kadar yerel yönetimlere de büyük görev düşmektedir.
Öncelikle yerel yönetimler var olan borçlarını bir program dahilinde ödemelerinin yanında ranta dayalı imar planlarında zorunlu olmadıkça herhangi bir değişikliğe gidilmemesi ve yapacakları yatırımlarla halkın katılımını her zaman dikkate almaları önerilir.
Bunu gibi öneriler çoğaltılabilir. Önemli olan yerel yönetimlerin yapacakları her yatırımda şeffaflık ilkesini ön planda tutmalıdırlar.
Unutmayalım; toplumumuz sürekli arayış içinde olup toplumun dertlerine, sıkıntılarına, acılarına, sevinçlerine ortak olmak için halkla bilinçli bir şekilde diyalog kurmaya çalışan siyasetçiler her zaman kazanır.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!