Sudi Çandır

DERİN YOKSULLUK DEĞİŞİMİ

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünya nüfusu hızla artarken yaşlı dünyamızın üzerinde yaşayan canlıları beslemekte zorlandığına şahit oluyoruz.
Ve artık dünya ülkeleri bu soruna çareler aramaya, formüller üretmeye başladılar.
Neticede, nitelikli azınlık formülleri, niteliksiz çoğunluğa tercih edilecek gibi görünüyor.
Balkonuma bir kuş yuva yapmıştı.
Sonrasında o yuvadan farklı sesler gelmeye başladığında anladim ki aile genişlemiş.
Bir sabah balkonun köşesinde bir yavru gördüm.
Yuvaya baktım ve “zavallı düşmüş galiba” diyerek bir sandalye yardımıyla yuvaya geri koydum.
Birkaç saat sonra aynı yavrunun yuvadan yine aynı yere düştüğünü gördüm.
Bu koy yuvaya sonra bir daha seansları sürdü.
Perdenin arkasına saklanıp izlemeye başladım.
Anne yuvadan agzında o yavruyla çıktı ve yere bıraktı.
Şaşırmış ve anlam vermeye çalışmıştım.
Sora veteriner hekimi bir dostumu aradım ve durumu anlattım.
“O yavru zayıf düşmüştür, göç zamanına yetişemeyeceğini bilen anne onun yemeğiyle sağlıklı olanları beslemek için bilinçli olarak atmıştır” dedi.
Artan hastalıkları, salgıları düşündüğumüzde kuş mantığının ne kadar önemli olduğunu anladım.
Ani ölümlerin bu kadar çoğaldığı ‘dönemin planlayıcıları’ o kuşu örnek almışlar mıdır bilmiyorum ama doğa annenin çok yorulduğu muhakkak.
Dünyada derin yoksulluğun ve gelir adaletsizliģinin en etkin olduğu ülkelerden biri de maalesef Türkiye.
Damacana suyun bile 1 yılda %160 arttığını düşününce iktidarın betona ve ithalata dayalı sistemin tamamen çöktüğünü görüyoruz.
Öğretmen maaşına denk kiralar, 600 lirayı bulan et fiyatları, en az beş kalem faturaya mahkum edilmiş halkı derinden etkiliyor.
Güvenlikçi politikalar üzerinden yürütülen ve bir kesimde etkili olan “Vatan için soğan ekmek yeme” sloganları işe yarayacak mı, daha özgürlükçü vaatler mi yoksa otoritenin her geçen gün insanları susmaya zorladığı sistem mi? Derin yoksulluğa çözüm vadedenlermi yoksa derin yoksulluğun mimarları mı?
Yüzü batıya dönük modern dünya özlemimi, ortadoğu ve kaderci anlayış mı galip gelecek?
Kuvvetler ayrılığı ilkesi mi, tek kişinin en kuvvetli olduğu sistem mi, hukukun üstünlüğü mü, üstünlerin hukuku mu tercih edilecek?
Bir değişim olacağından sonuna kadar eminim ama bu son değişimimiz olacak.!
Ya değişimin değişimine ya da değişmeyen kaderimize oy vereceğiz ama hiçbir şey değişmemiş olsada mutlaka bir şeyler değişecek.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!