NOTALAR SEVGİYİ GÖSTERİR

 “Fatih`te yoksul bir gramofon çalıyor.
Eski zamanlardan bir Cuma çalıyor.
Durup köşe başında dinlesem” dizeleriyle seslendi Atilla İlhan.
Durup köşe başında deliksiz dinlediğimiz ne şarkılarımız vardır değil mi?
Hani, herkesin bir rengi, bir şarkısı ve bir hayali vardır ya..!
Eski şarkıları her dinlediğimde “neden bu sözler şimdilerde yok?” diye içten içe üzülürüm. Şarkıların, türkülerin imkânsızlığın ağıdı, avazı olduğunu bilmeme rağmen üzülürüm.
Senin bir şarkın var mıydı?
Hani senin yüreğini yakıp kavuran.
İçini burkup gözlerine biraz gam, biraz keder koyan ama senin “kader” deyip geçtiğin bir şarkı ya da türkü…! “var” dediğinizi duyar gibiyim.
Ya o şarkıların, türkülerin hikâyelerini hiç merak ettiniz mi?
Son yıllarda ‘gönül telimizi titreten’ kaç şarkı bestelendi, kaç türkü yakıldı?
Kavuşamamanın verdiği ‘yürek ağıtıdır onlar’..
Oysa neye ne kadar kolay ulaşırsak o kadar değersizdir.
Emek vermek, çabalamak, koşmak, yorulmak, ama pes etmemektir her şeyin en güzeline ulaşmak…
“Ulaşmak” diyorum…
Ulaşamayınca çıkıyor sizin şarkınız.
Dört eğilimin aynı şarkıda uçtuğu ve tüm ideolojilerinden sıyrıldığı ne akşamlar bilirim ben.
İş yürek ağrısına, gönül hikayesine ve göz pınarlarına değen yaşlara gelince ‘tüm değerlerimizin’ ortak olduğunu anlıyoruz da..!
Öncesinde kucaklaşıp birbirimize tahammül göstermeye gelince tıkanıyoruz..
Niye?
“Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece “ diyen Veysel durumu ne güzel özetlemiş oysa…
Şarkılar, türküler kısacası şairler hayatı özetler.
Sevgi doludurlar ki “ Demedim mi demedim mi, gönül sana söylemedim mi?” diye uyarırlar bizi.
Gönül biziz.
Gönül sen.
Gönül ben.
Gönül sevendir.
Gönül sevilendir…
Her mevsim içinizden gelip geçen birileri olsun.
Avuçlarında hala sıcaklığı var olan ama kimseye şikâyet edemediğiniz sevgiler olsun.
Akşam olunca hüzünlenin hiç sıkıntı yok.
Bazen “ellerin olasın mı diye sevdim seni” diye isyan edin. “güzelliğin on para etmez şu bendeki aşk olmasa” diye teselli bulun..
“Nereden sevdim o zalim kadını” demeyin şair haksız…!
“Sensiz kalan gönlümde bil ki hayat virane” diyorsanız, koşun ona ve tamir edin bozduklarınızı..
Ama asla vazgeçmeyin sevmekten.
Sevdiklerinize ulaşacak bir çabanız olsun.
Okyanus değildir şehirlerin arası…
Öyle kötü bir dönemden geçiyoruz ki, bizleri sadece türkülerimiz şarkılarımız ve orta değerlerimiz ‘özümüze’ döndürebilir.
Haydi, bir şarkı mırıldanın ve içinde bizler hepimiz olalım yalansız ve riyasız…