İSTİKRAR SÜRSÜN DİYE

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Saray Sinemasının yanından geçiyorum. Sinema yerinde duruyor ama kapalı. Aynı iş hanında bulunan tüm tanıdık esnaflar yok olmuş.
Demirciler çarşısına indiğimde birkaç dükkânın dışında hepsinin yerinde yeller esiyor. Demirciler çarşısı bizim Zile’nin en keyifli yeriydi. Bir ucundan diğer ucuna gidene dek birçok şarkının melodisi düşerdi örsle çekiç arasına. Onlarda teknoloji karşısında yenilip zamanın tozlu raflarında yerlerini almışlar. Kendircilerin bilek kalınlığında urgan yaptıkları seneler geldi gözlerimin önüne. Çıkrıklardan dolanan lifler büküle büküle urganlara dönüştürülürdü. Sadece eskicide rastladım kırık dökük bir çıkrığa.
Müzelik olmuş hepsi. Ulu Çınar yerinde, çay bahçesi de öyle ama tanıdık tek bir sima yok. Yinede oturup bir merhaba dedim ve insanlarla konuşmayı denedim. Her yerde olduğu bu kahvede de gündemin birinci konusu siyaset.
“İstikrar sürsün de” diyor birisi. “Evet” diyor, “Maşallah çok istikrarlıyız. 10 yıldır pancarın kilosu hiç değişmedi. Değişmedi de, gübrede mazotta da aynı istikrarı bir yakalasak!” “Kardeşim memleketin imkânları bu kadar, ne yapsın adamlar?” diye savunana,
“Desene Demirel’e, Ecevit’e, Çiller’e, Özal’a boş yere kalay çekmişiz. Onları mumla arar olduk” diyor köşede oturan.
“Sen ne iş yapıyorsun” diye sordu bir amca.
“Emekliyim, hiçbir iş yapmıyorum” diye cevap verdim.
Memleketin niye battığı belli. Bu yaşta adamı emekli edersen elli sene maaş ödersin diye söze giriyor “istikrardan bahseden”
Bu durumu iltifat olarak mı alayım, yoksa sitem mi karar veremiyorum.
“Siman buralılara benzemiyor, İstanbul’da mı yaşıyorsun” diyen amcaya, “Hayır Alanya’da” diye cevap veriyorum.
Sonra elinde baston olan amca başlıyor anlatmaya, “Askerliğimi Antalya’da yaptım. İlk oraya vardığımda Haziran ayıydı. Askeri otobüsten indim hemen geri binmeye çalıştım. Ben hayatımda öyle bir sıcak görmedim. Cehennem gibiydi, bir türlüde alışamadım. Sen alışmışsındır oraya, ama diğer tarafta işiniz kolay” diye ince bir espri yaptı.
Ama şaka bir tarafa Karadeniz, Anadolu ve diğer bir çok bölgeler hızla göç veriyor.
Bu ülkeyi yönetenlerin yerinde istihdam seçeneğini hayata geçirmeleri lazım.
Türkiye 6 büyük ile taşınıyor ve iç bölgeler boşalıyor. Özelleştirme ile kapatılan tek tük fabrikalardan binlerce insan ekmek yerken, şimdilerde iş kapısı kalmamış. Tarımla uğraşanlar ise çaresizliklerini dile getirmekten bıkmış usanmış. AKP İktidarı bu bölgelerde hala güçlü ama çok rahat değil. Özellikle andımızın kaldırılması bir hayli yaralamış insanları. Anadolu insanı kurtuluş savaşında en çok şehidi vermişken bu yaşananlara pek anlam veremiyor. Kızıyorlar Başbakana ama alternatifsizlikten yakınıyorlar.
Kırk katır mı, kırk satır mı hesabı ne MHP ne de CHP’nin onları temsil edeceğine inanmıyorlar.
“Merkez sağda bir parti olsa buraları siler süpürür” diyorlar.
Demirel, Özal, Çiller hala bu bölgede seviliyor.
Erdoğan ise zoraki tercih. İstikrar sürsün diye sürünüyoruz.
“Keşke Sarıgül gelse o zaman bunlardan da diğerlerinden de kurtuluruz” diyorlar.
 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!