EVRİMLEŞMEYE DEVAM…
Askeri kademenin atama düzeninde daha çok kullanılan “teamül” kelimesinin geçen yıldan başlayarak en son bu yıl yapılan atamalarda uygulanmaması, çoğumuz tarafından garipsenmiş olabilir…
Esasen, yıllardır toplum olarak siyasi liderlerin sadece lafta kalan demokratikleşme üzerine yapılan konuşmaları ile; sadece ya Avrupa ülkelerine ya da belli kesimlere mesaj verme gayreti güdüyordu.
Zamanla gördük ki, bu ön yargıyı yıllar sonra çok geç fark etmişiz…
Oysa toplum olarak pek de alışık değilizdir, sivil hâkimiyetin mevcudiyetini kabullenmek…
Ziyadesiyle sessiz ve derinden seyredildiğini gözlemlemek çok da zor olmasa gerek.
Adına ister şaşkınlık deyin, isterse bizdeki toplumun çoğunluğunu oluşturan kesimin genelde her konuda olduğu gibi bu sessiz ve derinden yapılan değişiklikte bile yorum yapmakta zorlandığını söyleyebilirim.
Güçlü iktidarın sivil demokrasi adına yapmış olduğu bu çalışmaların adına ister tabuların yıkılması, isterse reform deyin sonuçta; “halkın büyük bir bölümünün desteğinin ve siyaset biliminin de varsayımlarından olan sürecin işleme zamanlaması” burada dikkat edilmesi gereken en önemli konudur.
“Su bin yıl önceki sudur, ama insan bin yıl önceki insan değildir. Su evrimleşmez, ama insan ve dolayısıyla da toplumlar evrimleşir” sözü belki de bize en kısa yoldan anlatma gayretine girmiştir.
Tarihimizde darbelerin çokluğundan kaynaklanan ve ülkenin gelişmesine her zaman engel olmasına rağmen ülkenin zor yıllarında halkın güvenini kazanmış tek destekçisiydi. Ülkemin ekonomik yapısı ve buna benzer başlıkların zayıf kalması nedeniyle başka dayanağımız yokken askeri gücün ve güvenin ön planda yer alması hep olumlu karşılanmıştı.
Algılanması ve dikkat edilmesi gereken en önemli husus, ülkenin askeri kanadının görevi alanında daha da güçlendirilmesi ve bunun yanında ülkenin diğer dinamiklerinin de ayağa kaldırılması ile ancak dünyanın sayılı ülkeleri arasına katacaktır.
Hem mecazi anlamda hem de gerçekte havaların suyu iyice çıkmaya başladı…
Son yıllarda yapılan ve ülkenin kangrenleşen genel sorunlarının altında yatan sebeplerin başında ihmal veya savsaklamaların olduğunu artık kabullenmeliyiz.
Bu ülkenin en kısa sürede rahat bir nefes almaya fazlasıyla ihtiyacı var.
Toplumun değişime uğradığını fark ediyoruz ki, olan günübirlik flaş gündem değişikliklerine olan yansımalarını hep beraber seyretmeye devam ediyoruz…
Evrimleşen toplum sadece biz değiliz elbette… Dünyanın her bir köşesinde farklı sebeplerden dolayı meydana gelen kargaşa, kavga ve savaşlar oluşacak yeni düzene bir bakıma yön vereceğini söyleyebiliriz.
Sevgiyle kalın, esen kalın.