GELECEK İÇİN YILLAR ÖNCESİ YATIRIM (1.bölüm)

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

1972 yılında Almanya ülke toprakları içinde “OTOYOL” ağı yapımının sonuna gelmişti. Yol yapımında zorunlu olmadıkça dağları oymadılar, kıvrılarak giden yollar yapmadılar.  “ dere tepe dümdüz “ misali yolları vadilerden, yamaçlardan,  köprü ayakları ile dümdüz inşa ettiler. Övünüyorlardı misketi koy bir vur 10 km gider diye… Öylesine düz ve pürüzsüz. En önemlisi de arası 100 km olan iki noktanın bu düz yollarda 10-15 dakikaya inmesi ile ülke genelinde 1 yılda şu kadar benzini az harcarız diyorlardı. Yükseklikleri yer, yer 100 metreyi geçen bu köprü ayaklarının maliyeti o kadar yüksekti ki çılgınlık diyenler vardı. Hesaplarına göre 20 yıl içinde yol yapım masraflarının, yol kısalması ile otomobillerin az benzin yakması ile karşılayacaklardı. 90’lı yıllardan itibaren bu gerçekleşti. Onlar şimdi dışarıdan daha az benzin alıyorlar. Aldıkları da pahalıya gelmiyor. O yolları da oraya çalışmaya giden Türk işçisi yaptı…
Almanya yolları ve motor yakıtı benzin ve dizel i niye bu kadar önemsedi. Onlar ikinci dünya savaşının sonlarını kendi ülkelerinde yaşadılar. Yolların yetersizliği, yakıtın azlığı, onları çok zorladı. Yol olmayışı, arazilerin kullanılması, nedeniyle önce susuz sonra önden çekişli motorları geliştirdiler. Fransızlarda bu motorlardan yaptılar yurdumuzun kırsal kesimi de bugün bu motoru olan otomobilleri tercih ediyor. 
Dünya da bütün ülkeler artık çok iyi biliyor ki: kalkınma ekonomiye ve oda ulaşımın yeterli olmasına bağlı. Her ülke kendi arazi şartlarına göre kara, hava ve demir yollarını geliştiriyor. Ülkemizin şartları demir yoluna çok müsaitti ama dış baskılar çıkarlar bizi petrole bağımlı karayolları yapımına yöneltti.  Toplu taşımanın en ucuza geldiği yöntem trendir.  Şimdilerde hükümetimiz bunun için projeler geliştiriyor.  Bu az da geç de olsa sevindirici… Gelecek hafta onların zor günler için ülke çapında dizel i nasıl stoklarını ve bilinmeyen gizli orduları, kısmet olursa yazacağım. Kıssadan hisse örnek olsun diye sizlere paylaşıyorum.
MAYDANOZ KÖŞEŞİ: yıllar öncesinden biliyoruz ki karbon gazı ozon tabakasını yok eden en büyük tehlike.  Ozon dünyayı fazla ve çok gelen güneş ışınlarından koruyor. Yoksa kavruluruz. Bu ozon delindi, azaldı, alarm veriyor. Karbon üreten üç dünya devi bu karbon anlaşmasına imza atmadı. Dünya sanayisi bu karbonu yoğun kullanıyor. Örneğin hamur mayası içinde bile bu gaz var, taşıtlar egzozundan bu gazı atıyor. Biz insanlar oksijen alıp karbondioksit atıyoruz. Son bir yıldır yanardağların faaliyetleri arttı. Bütün dünyada yanardağlar gaz fışkırtıyor. Şimdi ne alaka diyenler olacak çok alaka var sıkı durun, yanardağların bu gazları karbondioksiti ayrıştırıp yok ediyor. Ey büyük Allah’ım senin merhametin büyüklüğün tartışılır mı? Emanetini biz kulların koruyamadık, sen yine merhametini büyüklüğünü gösterdin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!