ÇÖL TİLKİSİ

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

En çok çadırını ve rütbelerini seviyordu. Ondan habersiz ülkesinde kuş uçmazdı, zaten devrimin ilk yıllarında ve sonrasında halkın gözündeki en büyük kahramandı. Yıllarca Libya halkına ulusal bilinci aşılamaya çalıştı. İşgal yıllarında unutturulan Arap kimliğinin tekrardan halk tarafından kabul görmesi en büyük arzusuydu. Tabi bunları yaparken halkın itirazına asla izin vermezdi. Ya yapacaksın ya da yapacaksın. Aslında bütün diktatörler ya büyük bir devrimle veya genellikle seçimlerle gelir çöl tilkisinin yönettiği ülkeye baktığımızda eğitim bedava, üniversite okuyan öğrenciler daha mesleklerine başlamadan devletten yarım maaş tutarında ücret alıyorlardı yönetimin izin verdiği meslek alanlarında yurt dışına ihtisas yapmaya gidenlere ise 2.500 ila 5.000 dolar arasında ücret ödeniyordu. İşsizlik parası her ay için bir maaş tutarıydı. Petrol elektrik sudan ucuz, birçok kamu hizmeti ücretsiz işsizlik yok denecek kadar azdır ki bütün işlerini yurt dışından gelen işçiler yapmaktaydı, özellikle ağır işleri. Hatta bir keresinde Libya Devriminin yıldönümünde ‘’Dün kölesi olduğumuz Osmanlı torunlarını, bugün sizin köleniz yaptım. Benden büyük lider mi olur ?” demişti.
ABD’nin ve Emperyalist güçlerin bir numaralı düşmanıydı. Aslında biraz kafayı çalıştırsa ya da Suudi Arabistan kralını örnek alsa hiç kimsenin Libya’daki insan haklarını sorgulamak aklından bile geçmezdi. En büyük hatasını Saddam Hüseyin’den sonra 2003 yılında yaptığı OPEC ülkelerinin petrolü altın karşılığında satması teklifiydi. Bu onun sonunu hazırladı. Güce karşı çıktığın zaman, karşı çıktığından daha güçlü olmalısın ki seni rahat bıraksınlar.
Her neyse bildiğimiz bir diktatördü. Bütün diktatörlerin karakteristik özellikleri aşağı yukarı aynıdır.
Örneğin: Askerliklerini onbaşı olarak dahi yapsalar başkomutandırlar ya da kendilerini öyle hissederler.
Eleştiriye tahammülleri yoktur, özellikle kendisini yalamayan medyaya düşmandırlar.
Kendilerini en büyük komutan sandıkları için kendi ordularını kafalarına göre yönetecek birini bulana kadar diğerlerinin ayağını kaydırırlar.
 Kendilerinden önceki, toplum tarafından kabul görmüş bütün liderleri acımasızca eleştirirler ve hatta onların yapmış olduğu tüm hizmetleri yok ederler.
 Bir parlamento vardır, ancak parlamasına izin vermez veto eder ne yapacaksa kendi karar verir. Avenesi ise işaret parmağını 20 cm yukarıya kaldırır, indirir.
Adı demokrasidir ama sıkıysa onun istediği zamanlarda o parmağı kaldırıp indirme bozuk para gibi harcar seni.
Diktatörler kendilerini her konuda ahkâm kesmeye yetkili olarak görürler.
Ve ikiye ayrılırlar.
1-Kendi halkına hizmet ederken onları birazcık hırpalayıp hizaya getiren ama dış güçlere karşı dimdik duranlar.
2-Kendi halkını uyutup dış güçlerin istediği her haltı yapanlar.
Ama ne zor seçim değil mi? İlle de birini seçecek olsaydınız tercihiniz hangisinden yana olurdu?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!