Bir….
İki*
Üç..!
Dört—!
Beş,!+!
On…?
Ertesi gün….
Alıştık değil mi?
Yani bombalı bir araç patladığında “3 ölü 10 yaralı” dendiğinde “çok şükür” der hale geldik.
Milletin tek derdi ‘başkanlık sistemi’
Leyleği öptük, pelikana makyaj yapmakla meşgulüz..
Sokakta caddede dolaşırken “nasılsınız” diye soruyorsunuz ya “Türkiye gibiyim” dediğimde bakışlarınızdan anlıyorum başkana ihtiyacınız olup olmadığını.
İnsanlarımız çok mutsuz.
Ekonomik krizi, işsizliği ve ülkenin geldiği noktayı görmezden gelebilir miyiz?
Vatandaşlarımızın %50 si diğer % 50 ye borçlu.
Ödeyemeyen de, parasına kavuşamayan da mutsuz.
Çok değil bundan bir yıl önce bu tarihlerde sokaklar cıvıl cıvıl olurdu.
Esnaflar günü kurtarır ve gelecek aylardan umutla bahsederlerdi.
Sadece bu bölgede mi?
Elbette hayır. İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük kentlerde halk sokağa çıkmaya korkuyor.
Yıllarca masa altında bekleyen BOP’un coğrafyamızı getirdiği noktadır bu.
Avrupa kendi arasında sınırları kaldırırken Ortadoğu coğrafyasından minicik ülkeler çıkarmaya çabalıyorsa bir hinlik vardır.
İslam dinine karşı yürütülen politikalar “Barış” dinini “Terörle” anılır hale getirdi.
Bir toplantıdasınız.
Başı kapalı bir hanım kardeşimiz çantasını yere bırakıp uzaklaştı..!
Ne düşünürsünüz?
Sakallı bir kardeşimizle aynı uçakta ya da aynı trende yolculuk yapıyorsunuz.
Birden bire yerinden kalkıp tekbir getirmeye başladı.
Ne yaparsınız?
İşte gelinen nokta budur.
Hepimiz şapkamızı önümüze koyup düşünmeliyiz.
Özeleştiri yapmanın zamanı gelip geçiyor.
İnadına Tayyip, inadına Kılıçdaroğlu, inadına Bahçeli döngüsünden çıkmalıyız.
Eğer inadı bırakmazsak durum çok ciddi.
%50’nin diğer %50’den nefret ettiği bir Türkiye gerçeği var önümüzde.
Kendimden biliyorum.
Ne çok sevdiğimi kaybettim yazılarımdan dolayı.
Üzüldüm ama sadece “zaman” diyorum “haklıymışsın” diyecekler.
Benim kavgam, benim sitemim kişilere değil yetki sahiplerine.
O “inadına” var ya onunla…!
Ensar’da tecavüze uğrayan çocuklar hepimizin senin, benim değil.
“Bu rezaleti kapatın” diyene saygı duyar mısınız?
O zaman susma.
Haksızlığa uğradığında niye AİHM’ne gidiyorsun da Arabistan makamlarına gitmiyorsun.
O coğrafyadan kaçanlar niye Avrupa’ya sığınıyor.
Çünkü demokrasi var, insan hakları var.
Tek adam vesayeti yok.
Türkiye modern ve çağdaş dünyadan yana olmalı ve onun kurallarıyla yönetilmelidir.
Emekli, işsiz, dar gelirli, memur, bürokrat kesimi sizlerin sorunlarını dile getiren bir makam kaldı mı? Neyi konuşuyoruz?
Başkanlık sistemi.
Evet bizi sadece bu sistem uçurur ama uçuruma…!
BAŞKANLIK SİSTEMİ ÜLKEYİ UÇURUR
Paylaş
