YÜZLEŞMEK ŞART!!!-Hasan İlhan

Bugüne kadar yüzleşme adına hiç vaktimiz olmadı. Hatta “tam sırası geldi” derken, ya yeni bir suikast veya gündem değiştiren haberlerin servis yapılmasıyla erteleme yoluna gidildi…
Hiç yapamadık kriz yarattık seçim yapmak zorunda bırakıldık.
Her şey birikti, birikti…
Doldu ve ne yazık ki, taştı.
Şimdi durum ne kadar gündüz, ne kadar karanlık? Yoksa en azından alacakaranlık olabilir mi?
“Günün birinde haksızlığa uğrayanlar şimdi uygunsuz şekilde haksızlık yaparken, o zamanın içinde haksızlık yapanlar da şimdilerde haksızlığa uğramış olmanın isyanı ile karşı karşıyalar” tespiti yapanlar mutlaka vardır.
Yoksa bu kadar şeyler olurken halkın desteği yüzde oranı demokrasisiyle de olsa niye devamlılık arz etsin ki?
Zaman ve şartlar çok farklı elbette…
Bir tarafta haberleşmede sadece gazetenin, diğer tarafta internet ile sınırsız ulaşımın olduğu,
Bir tarafta işkencenin, yargısız infazın ve idamın; diğer tarafta ülkedeki adalet sisteminin aslında hiçbir zaman olmadığının kanıtı…
Artık yüzleşmek lazım, hem de biran evvel.
Bunu yapamadığımız sürece suçlular suçlu, suçsuzlar da yandaşlarını savunmaktan asla vazgeçmeyeceklerdir.
Ortada bir suç var mıdır ki?
Bu kadar ezber bozan kavga, kargaşa olduğuna göre demek ki var.
Önemli olan, bu saatten sonra yüzleşmek mümkün müdür?
Neden olmasın…
Gerçekler ortaya çıkarılmalı, suçlu ve suçsuzlar biran evvel ayırt edilmeli…
Seçimler rahatlatır mı?
Kısa vadeli evet.
Ama yine de ben onu, bunu bilmem.
Yüzleşme zamanı gelmiş olmalıdır. En kısa yoldan bu rahatsızlıkların önüne geçilmelidir.
Basılmamış kitap işine gelince…
Dokunan yanar.
Kime dokundular bakalım hemen…
Şimdiden içeride iddianamesi de, suçu da belli olmayan üç tane milletvekilliği aday adayı çıktı…
Kitap yazmayı unutan ya da taslağını yetiştiremeyen içeride gazeteci varsa üzgünüm, rekor kıran kitapların yazarlarının ne kadar şanslı olduğu da aşikarken…
Tartışma konusu olan “dokunan yanar” yerine “ bir dokunun da hemen yolumuzu bulalım” a dönmüş de olmuyor mu?
Ortası olmadığı için bazılarımız ciddiye, bazılarımız da şakasına vurabilirler.
İşin şakası gibi görünse de,
Durumun; basılmamış kitaptan ziyade kitabın konusu gereği yapılanlar Ülkemin bugününde yaşanması çok üzücü ve utanç vericidir.
Yoksa bu kadar fazla tiraj yakalayan kitapları satmak isteyenler gün geçtikçe daha da fazlalaşacaktır.
Okuma oranı artar diye hiç beklemeyin…
Dediğim gibi,
“Yüzleşmek” şart.
Hem de, hiç düşünmeden.