Sudi Çandır

EMEKLİYİM, EMEKLİSİN, EMEKLİYECEKSİN

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yıllar öncesinden tanıdığım Danimarkalı bir dostum var.

Uzun süredir göremiyor hatta içten içe “Evini satıp gitti galiba” diyordum.

Birkaç gün önce akşam yürüyüşü yaparken biri “Sudi Sudi” diye seslendi.

Dönüp baktım el kaldırdı ve gel işareti yaptı.

Yıllardır birbirimizi görmemenin hasretiyle tokalaşıp sarıldık.

Israrla oturmamı istedi ve karşı koltuğa oturdum.

Genelde yabancıların gittiği bir restoran ve tıklım tıklım dolu.

Allah var kimsenin hakkını yemeyelim işletmeci ve garsonlar Türk…

Birşeyler içip sohbet ettik.

Paul emekli olmuş ve yaz sezonunda burada kış aylarında ise Bangkok’ta yaşıyormuş.

2 yıl önce bir evde oradan almış.

“Sen neler yapıyorsun?”  diye sordu iyi olduğumu söyledim.

“Sudi Türkiye’ye ne oldu böyle herşey çok pahalı” dedi.

Anladım ki durumun farkında ve bizi kıskandığı filan da yok.

Adamda para var huzur var.

Paul’da emekli bende.

O restorana gidip ayda 2 öğün yemek yesem bir daha dışarı çıkma şansım kalmaz.

Ve aklımda hala o soru “Türkiye’ye ne oldu?

Sahi bize ne oldu,

neden bir türlü onlar gibi refah düzeyine ulaşamıyoruz?

Biri bizim  belimize ip bağlayıp ilerledikçe geri mi çekiyor?

Biz neden fakirliği, çaresizliği ve sefaleti ile mutlu olur hale geldik?

Şartlarımızı gözden geçirip ona göre karar verme mekanızması çok mu pahalı, çok mu zahmetli, dinden mi çıkarız, vatan mı bölünür?

Daha iyi yaşam koşullarını istersek kötü bir birey mi oluruz?

Bir dolu soru soruyorum kendime ama cevap yok…

1 bardak çayı dahi içemeyecek hale gelip sonra “Şükür” demek gerçekten rahatlatır mı  insanı?

Hele emekliler, ömürlerinin son demlerinde huzur ve rahatı hak etmiyorlar mı?

Hani enflasyona ezdirmeyecektiniz?

Oy gitti toy bitti değil mi?

Hazine bakanı yeni hedef koydu.

2025 yılında %15 enflasyon olacakmış!

Tutmayacak şimdiden söyleyeyim.

Hep algı ve hayal ki gerçeklerimiz çok başka.

Bu bölüm önemli; Mart seçimlerine kadar yine bir şekilde durumu idare edip, ocak ayında bir artış yaparlar, yine petrol, gaz, yerli her değer ve şuan sözü edilmeyen örgütlerle bir dalga yaratırlar sonra sonra mı; Eskiden berberler her işi yapardı. Diş çekerler, nal çakarlar ve sünnet yaparlardı.

Bir çocuğun sünnetine şahit olmuştum.

Çocuk başına gelecekleri anlamış olacak ki durmadan ağlıyor. Berber geldi, çantasından usturayı çıkardı ve yanındakine ucunda kuş ve zil olan bir sopa verdi.

Yardımcısı sopayı havaya kaldırıp salladıkca kuş uçuyor ve zil ona ritm tutuyordu.

Çocuk ona bakarken kuş gerçekten uçtu.

Mutluluk dolu bir hafta diliyorum…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!