YALAMALAR- Sudi Çandır

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 1990­,lı yıllarda bir avukat dostumun belediye başkanlığı seçimlerinde siyasi danışmanlığını yapıyordum.

Yıllık iznimi aldıktan sonra çalışmalara başladık

 Seçimin en önemli ayağı propagandadır. Bir şekilde seçmene ulaşmak gerek.

Seçmene ulaşmanın en önemli ayağı ise yazılı ve görsel basın yayın organlarıdır.

O tarihte sevgili adayımızın çok iyi dostu olan bir gazeteci ile anlaştık.

Başladık propagandaya.

Aradan bir süre geçti bizim anlaşmalı olduğumuz gazete başka bir adayı övmeye başladı.

Adayımız arayıp sebebini sorduğunda,”Ben 15 ton gazete kâğıdına anlaştım sana bol şans arkadaşım” dedi.

    Yazılı yâda görsel basın hayatımızın her evresinde çok büyük bir önem arz etmektedir.

Basınımızın ulusal olsun yerel olsun mutlaka çok önemli işlevlerinin olduğunu göz ardı etmemeliyiz.

Nasıl bir medya?

Medya kesinlikle doğrulardan yana olmalıdır.

Ne kör muhalefet yapan medyadan nede yalama medyadan ülkeye hiç bir yarar gelmeyecektir.

Bu gün hükümetin her icraatını ballandıra,  ballandıra anlatan yalamaların ülkemize ne katkısı vardır ki.

 Nasıl bir gazeteci?

Gazetecilik en kutsal mesleklerden biridir.

Bu işin mutfağında yetişenler gazeteciliğin etik değerlerini o mutfakta pişerken öğrenirler.

Ancak cebine üç kuruş koyup gazeteciyim diye ortada gezen soytarıların hiç kimseye bir faydası olmayacaktır!!!!!

Gazetecinin etik değerleri olmalı.

Gazeteci namuslu olmalı!!.

Gazetecinin gözü devletin üç kuruşunda doğmamış çocuğun süt parasında olmamalı!!.

Gazeteci dediğin ballı ihaleler peşinde koşmamalı!!.

Gazeteci doğrunun en yılmaz savunucusu yanlışınsa en büyük kavgacısı olmalı.

       Yalamalar inanmadıkları halde hep iktidardan yana olurlar.

Bunlar inanmadıkları halde petrol zammının doğru bir şey olduğunu, hatta emekli maaşlarında indirim yapılmasının bile emekliler lehine olacağını savunacak kadar yalamadırlar.

Yine bunların hiç bir değer yargıları olmadığı için her an dönebilirler!!.

Hatta denemek için etrafında bu tip yalamalar olan yöneticiler bir süreliğine kıymık atmasın görsün onların gerçek yüzünü!!.

Yani kim daha fazla verirse onun uşağı olurlar!!.

Ne diyelim Allah kimseyi onlara muhtaç etmesin.

   YUMRUK MODASI

Son aylarda en popüler davranışımız,”Yumruk” oldu.

Canı sıkılan canını sıkanın burnuna indiriveriyor.

1970,li yıllarda Demirel ile başlayan, daha sonra 1990,lı yıllarda Mesut Yılmaz ile günümüze kadar gelen yumruk modasının son kurbanları iki siyasetçi ve bir futbolcu oldu.

    Adam yumruğu indiriyor sonrada bağırıyor,”Bu yumruğu 80 milyon adına indirdim” diye. Beni çıkarın diyorum,”Sağlık huzur ve mutluluk dolu bir hafta diliyorum”.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!