TURİZM SEKTÖRÜNDE ALINACAK ÖNLEMLER

Küreselleşme adı altında tüm görüşlerin sürekli değiştiği dünyamızda, bu değişikliklerin tanıtılarak benimsetilmesinde önemli bir yeri olan turizm sektörü özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından ayrı bir önem taşımaktadır.
İnsanlar dünyada yaşanan olaylarla birlikte o ülkenin ya da o yörenin tarihi, sosyal ve kültürel tarihini, sosyal ve kültürel özelliklerini görerek öğrenmek ister, bu isteklerinin gerçekleşmesi içinde turizm sektörünün gelişmesine bu sektörün gelişmesi içinde alınacak başka önlemler ile birlikte o ülke yada o yörenin geniş halk kitlelerine tanıtarak benimsetilmesine, bu benimsetilme de ancak halkla ilişkilerin varlığı ile mümkün olduğu yadsınamaz.
Bilindiği üzere halkla ilişkiler, topluma bilgi vermek toplumun tutum ve davranışlarını ikna yoluyla etkilemeye, biçimlendirmeye yönelik iki yönlü bir çaba olarak tanımlanır.
Bu kavramın varlığı öteki sektörlerde olduğu gibi turizm sektörünün de olmazsa olmaz koşuludur.
Nasıl siyasete soyunan kişiler başarılı olmak için halka ilişkiler  konusunda yeterli bilgiye sahip oluyorlarsa, turizm sektörüne yatırım yapmak isteyen kişi yada kuruluşların başarılı olması içinde halkla ilşkiler konusunda yeterli bilgiye sahip olması gerekir.
Halkla ilişkilerin turizm sektöründeki önemini kısaca açıkladıktan sonra bu sektörün gelişmesiyle birlikte oluşan bazı sorunlar üzerinde genel bir değerlendirme yaparsak;
Özellikle verimli tarım arazilerini katlederek, her yere gereğinden fazla turistik tesisler yapılıyorsa….
Yapılan bu tesislerden dolayı hem doğa güzelliklerimiz zarar görüyor, hem de bu tesislerde sunulan hizmetler ucuza pazarlanıyorsa…
Yüksek turizm gelirine sa,hip ülkelerden örneğin, Fransa değişik turizm seçenekleri ile birlikte kapı kapı dolaşıp yeni pazarlar ararken, turizm sektörümüz hala deniz, kum, güneş turizmi ile meşgul oluyorsa…
Herşey dahil sistemi ile o yöreye gelen turistler o yörenin ticaret kesimiyle görüştürülemiyorsa…
Bu sektörde görevli elemanların çoğunluğu sosyal güvenceden yoksun olarak çalıştırılıyorsa…
Turist rehberlerinin özellikle bilim ve felsefe konusunda yeterli bilgilere sahip olmadan görevlerini yapıyorlarsa… elde edilen bu bulgular turizm sektörünün rasyonel çalışmadığını göstermektedir.
Bu sorunların giderilmesi için bazı önlemler alınabilir. Alınacak bu önlemleri;
Gereğinden fazla turistik tesislere ait yatırımların zorunlu da olsa bir süre ara verilmesi…
Bunun yerine bu sektörde çalışan elemanların konusunda gelişmesi için sürekli ve zorunlu olmak kaydıyla eğitim programının uygulanması…
Tanıtım etkinliklerinde bulunacak personelin genç, dinamik ve uzman kişilerden oluşması…
Turistlerle birebir ilişkilerde bulunan turist rehberlerinin halkla ilişkiler konusunda özel bir eğitimden geçirilmesi…
Tur şirkertleri ya da seyahat acentaları ile konaklama tesisleri arasında gerekli eşgüdümün sağlanması…
O yörenin ekonomik ve sosyal yönden gelişmesi için turizm festivallerine gerekli ağırlığın verilmesi… şeklinde sıralanabilir.
Bunun gibi alınacak önlemler çoğaltılabilir.
Ülkemizde turizmin asıl ürünü; güneş, deniz ve kum üzerinde yoğunlaşmış olsa da değişik turizm ürünlerinden (spor, sağlık, inanç, konferans vb.) dikkate alınarak bir hedef saptayıp, bu hedef doğrultusunda yapılan planlama ile bu sektör daha da geliştirilebilir.