ŞU FIRAT’IN SUYU AK_ AR SENİNDİR: OY OY

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Batıda, Fırat nehri, Euphrates olarak geçer. Yunanca’dan gelen bir sözcüktür
Nehir üzerine Türkiye’nin en büyük barajları inşa edilmiştir.( AKP’den önce. Seçim meydanlarında ağır bir dille eleştirdikleri Demirel’in barajlar kralı unvanını aldığı dönemlerde)
Bu barajlardan Keban, Karakaya, ‘Atatürk’ ve Birecik Barajları tamamlanmıştır. Ayrıca Fırat’ın suyu inşa edilen 2 adet Şanlıurfa tüneli de Harran Ovası ve çevresine yıllardan beri suya hasret toprakları “yeşil” bir kimliğe kavuşturmuştur.
Kıvrım kıvrım geçtiği topraklara “YEŞİL” bir medeniyet kazandıran Fırat la ilgili yüzlerce efsane vardır. Onu da başka bir yazıya saklayalım. Çünkü efsaneye göre Fırat çok yakışıklı hırçın bir delikanlı, Dicle, dünya güzeli bir dilberdir. O tarihlerde gizli kamera olmadığından dolayı da kasetleri çıkmamıştır.
 Şimdi barajlar kralı olurda, nehirler kralı olmaz mı?
Elbette var.
Mesela, Fırat nehrinin kralı AK_HELOOS tur:)
Her neyse.
Ağalarımızdan Rahmi Koç,  1997 yılında VENİZELOS gemisinde düzenlenen toplantıda; Boğazların yönetiminin uluslararası bir komisyona devredilmesi gerektiğini söylemişti.
Bir diğer Ağa’mız Sabancı’lar, Fransız’larla el birliği edip Toros’ların suyunu satmaya başlamışlar.
Bizim bu kıyağımıza karşılık olarak Fransız’lar, “TOROS” marka bir araç üretip gönlümüzü almışlardı.
Çok güzel hareketler bunlar değil mi?
Akarsu “medeniyet bolluk ve bereket” demektir. Birde bereket tanrıçası DEMETER vardır.
Yine Demeter ile bizim tanıdığımız üçayaklı bereket Tanrı’sının “İLERİ DEMOKRASİ’den” önce yaşamış olduklarından dolayı günümüze ulaşmış kasetleri olmamasına karşın çeşitli UCUBE’leri (AK dilinde heykel demektir).  Hediyelikçi Osman Efendi tarafından kopyalanarak satılmaktadır.
  15 Aralık 2004 tarihinde yayınlanan AB İlerleme Raporu, Türkiye’nin bölgedeki ülkelerin ‘su’ gereksinmeleri konusunda hassas olmasını,  komşularıyla kuracağı çalışma grupları yoluyla, kaynakları Türkiye’de olan belli başlı nehirlerinin sularının eşit ve hakkaniyete uygun dağıtılmasının temini Türkiye’den istenir.” 
Lafımı olur?
Emrin olur!
Şimdi sıkın durun! Kızılırmak’ında içinde olduğu proje kapsamında Fırat’ın sularının üzerindeki Atatürk ve Keban gibi barajlara giden sular da dâhil olmak üzere hepsi satılacak.
 Fırat’ın 29 yıllık satış değeri 950 milyon, Dicle’nin ki 650 milyon Benjamin.(Dolar)
 Bu tip satışlar genelde Dolar üzerinden hesaplanmaktadır. Bizim para birimimizdeki “Atatürk” resminin onlar üzerinde ağırlık yaptığı rivayet edilmektedir.
Akarsu ve göletlerin kullanım hakkı ‘49’ yıllığına özel sektöre devredilecek.
 Aracı kurum payını alıp yabancı bir şirkete satacak.
Şu Fırat’ın suyu akar ‘yeşildir
Destekliyorum!
Çünkü hiç bir Allah’ın kulu çıkıp ta şu Fırat nehrine ‘faili meçhul’ boğulmaların hesabını soramadı.
Şöyle ‘babayiğit’ bir lider çıkıp ta,”Ulan Fırat nehri, al yatağını git” diyemedi.
 Gencecik kızları, delikanlıları yutan bu kanlı zaliminde demokratikleşmesinin zamanı gelip geçiyordu.
Vallahi helal olsun!.
“Çözülemeyen sorunları çözüyoruz” derken, ne kadar haklıymış değil mi?
Yine seçimlerden sonra devreye girecek olan önemli projelerinden biriside “yeşil’lerin” yani ormanlarımızın satılması.
Şimdi anladınız mı? “yeşil” sermayenin bazıları için ne kadar önemli olduğunu!
Bunlar demiyorlar mıydı,”Biz yeşil sermayeden yanayız” diye.
Halkımızın yarısı da öyle olduğuna göre, kapat gözlerini “Halk” uyanmasın. Yalnız bizim için Ak yeşil yeşil.. Yolunuz mavi olsun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!