KURTARICI – SUDİ ÇANDIR

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Mahmutlar’da bir Fenerbahçe – Galatasaray maçı oynansaydı sizce kaç kişi maç izlemeye gelirdi?
Acun Ilıcalı Mahmutlar’a gelip “var mısın, yok musun” deseydi kaç kişi toplardı?
Manga gurubunun bir konserine, Deniz Seki’nin iskeledeki yürüyüşüne kaçımız koşardık.
Çağla Şikel kıyılarımızdan denize girecekmiş denilseydi yüzme bilmediği halde kaç kişi akın ederdi?
D-400 karayolunda basit bir trafik kazası olsaydı kaç insan birikirdi?
Gökyüzünden bir helikopter uçarken kaç insanın başı yukarıya kalkardı?
Kıyıya bir köpek balığı vurmuş diye duyanlardan kaç tanesi tabanı yağlardı sizce?
Bir mağazanın açılışında 5 liraya takım elbise satılacağını duyanların kaçı tenezzül etmezdi?
Sokakta kavga eden iki çocuğu kaç kişiyle izleriz?
Bir yardım kuruluşunun bedava makarna dağıtacağını duyan insanlarımızın kaçı ben istemem diyebilir?
Bayan bisikletçilerin gösterisine kaç kişi koşa koşa gider sizce?
Örnekleri çoğaltmak mümkün, gelmek istediğim yer farklı elbette.
Diyelim ki toplumu ilgilendiren bir faaliyet olsun, var sayalım sahilde temizlik yapılacak.
Kimler katılır?
Ben söyleyeyim zavallı öğrencilerimiz.
Aslında okul idareleri böyle bir iş için öğrencilerine izin vermemeli.
Görgüsüz ve duyarsız büyüklerin kemirdiği etlerden kalan kemikleri toplama cezası öğrenciye verilmemeli.
Buz ile su ilişkisi, ya da su ile buhar ilişkisi.
Biçim ve boyut değiştiriyoruz, nüvemiz kayboldu, ne iyi ne kötü sorularının karmaşasındayız.
Değerlerimiz kayboluyor, var olanlarda birer birer yitip gidiyor.
Dilenciliğe bedavacılığa alıştıkça da fakirleşiyoruz.
Aslında savunduğumuzu sandığımız hiçbir fikre sahip çıkmıyoruz.
Ben şucuyum, ben bucuyumların hepsi boş laflar.
İcraat gerekiyor, emek vermek gerekiyor.
İnsanları bir yere toplamanın yolu sadece yirmi gram kavurma ve bir avuç pilavla mümkün olmamalı.
Bedava tavuk dönere hücum eden ama varlığımızı borçlu olduğumuz “Ata’mızın” ölüm yıldönümüne gelmeyen demokratlar!
Bedava yardımlar için ter dökenler; Sizler,” böyle bir tezgâha düşmemizin ana sebebinin cumhuriyete sahip çıkmamak olduğunu biliyor musunuz?”
Cumhuriyetimizi ve özgürlüğümüzü elli gram tavuk dönerle eş tuttuğumuz içindirki bu durumdayız.
Atamızın ölüm yıl dönümünde olmayışımızın ana sebebi yirmi gram kavurma olduğu için bu durumdayız.
Değerlerimizi bilmediğimiz için, bu ülkeye bir çivi dahi çakmış olan insanlara vefa duygumuz olmadığı içindir ki! Kimse artık elini taşın altına koymuyor.
Bir üst düzey bürokrat arkadaşımla paylaştım bu duygumu,”dostum ben deli miyim” dedi.
 “Çıkar bu millet için bir şey yapar dikkat çeker ondan sonrada kendimi içerde bulurum” dedi.
Peki, ne yapacağız?
Ya rutini yani olanı sorgulamayacağız, ya da yüreğimizi ortaya koyacağız.
Koymazsak ne olur?
Atatürk unutturulur, Cumhuriyet akıldan silinir. Birileri köşelere ikişer kazan kurar, yirmi gram kavurmaya bir avuç pirince esir olur gideriz.
Demek ki boşuna söylemiş” Türk milleti esir edilemez” diye 4 Eylül Sivas kongresinde, “ATAM”

bekirler

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!