SİYASİ PARTİLERİN GRUP TOPLANTILARI

Mecliste grubu bulunan siyasi parti liderleri her hafta Salı günü toplanarak ülkede oluşan sorunlara kendi görüşleri doğrultusunda çözüm ararlar.
Esasında yapılan bu toplantıların amacı da budur.
Ancak liderler oluşan ya da oluşacak sorunlara çözüm üretecekleri yerde birbirlerine karşı gereksiz laflar söylerler ve söyledikleri sırada da salonda bulunan parti amigoları gür sesleri ile örneğin ; “Türkiye seninle gurur duyuyor” derler.
Tabi bu durum o siyasi parti liderini olumlu yönde etkiler ve kendi kendine “ben neymişim” diyerek kendini öteki liderlerden üstün görür.
Daha doğrusu “megaloman” kimliğine bürünür.
Bu toplantıların canlı olarak televizyon kanallarında izlendiği sırada toplum olarak “bizlerin sorunları neden dile getirilmiyor ?” .
Daha doğrusu “bırakın kendi aranızda ki çekişmeleri bizim sorunlarımıza biran önce çözüm üretin” deriz.
Bu sorunların başında diplomalı işsizlik, gelir dağılımında ki yaşanan adaletsizlik giderek artan hayat pahalılığı eğitimde fırsat eşitsizliği temel hak ve özgürlüğün güvence altına alınmasın v.d. gibi onlarca sorun insanın aklına geliyor.
Burada önemli olan bu sorunlara çözüm üretilmesi için özellikle muhalefetteki siyasi parti liderlerinin böyle gereksiz konuşmaları yapacakları yerde kamu yararına alacakları radikal önlemleri neden diler getirmiyorlar ?.
Örneğin ;
-Tüketim ekonomisi yerine üretim ekonomisine geçmek için ne gibi önlemleri alacaklarını,
-Gelir dağılımında yaşanan adaletsizliği nasıl önleyeceklerini,
-Toplumu örgütlü bir duruma nasıl getireceklerini,
-Vergi yükü oranını nasıl arttıracaklarını
-Özgürlükçü demokrasiyi nasıl getireceklerini,
-Çevrenin korunması konusunda ne gibi önlemlerin alınacağını,
-“ Kutsal din” unsurunun siyasette yerinin olamayacağını,
-Laiklik kavramının demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olacağını,
-Demokrasilerde “ben yaptım oldu” görüşünün geçerli olamayacağını,
-Sıcak paranın ülke ekonomisini olumsuz yönde etkileyeceğini,
-Faiz ve rant koşullarının en az düzeye indirileceğini,
Bu toplantılarda neden dile getirmiyorlar.
Burada önemli olan muhalefetteki siyasi partilerin – özellikle CHP ve MHP’nin- bu gibi sorunları gerek bu toplantılarda gerekse meydanlara inerek topluma açıklaması demokrasimizin gelişmesi açısından yerinde olur görüşündeyiz.
Bu arada topluma yön vermede siyasi partilerle birlikte sivil toplum örgütlerine de büyük görevler düştüğünü unutmamamız gerekmektedir.
Bunlar yapılmadığı takdirde Taksim Gezi parkında yaşanan olayları da dikkate almak zorundayız.