SİYASET TOPLUMU İKNA ETME SANATIDIR
Evet, siyaset bir toplumu bir yönde ikna etme sanatıdır.
Siyasete soyunan kişilerin öncelikle, o toplumun tutum ve davranışlarını bilmelerinin yanında yine o toplumun tüm katmanlarının adetlerini, geleneklerini ve göreneklerini bilerek siyasete atılmaları gerekir.
Bilindiği üzere halkın tutum ve davranışlarını ikna yoluyla değiştirme genelde iki yöntemle olur.
Bunlardan biri, propaganda diğeri ise halkla ilişkilerdir.
Propaganda dikkatlerin belli konulara çekilmesine yönelik tek yönlü bir etkileme aracı olup karizma yaratmaya , karşılıklı anlayış yerine kesin kabulün sağlanmasına yöneliktir.
Burada kimi zaman gerçekler saptırılarak doğrular yanlı bir biçimde ve dengesiz olarak topluma sunulur.
Demokratik görüşbirliğine değil sonuca ulaşmayı amaçlar.
Propagandası yapılan kişiler özellikle medya kanalı ile toplumda ilahlaştırılır.
Halkla ilişkilere gelince, günümüz medyasından yararlanan bu kavramı açıklarsak;
Halkla ilişkiler en yalın anlamda halka bilgi vermek , halkın tutum ve davranışlarını ikna yoluyla, biçimlemeye yönelik iki yönlü bir çaba olarak tanımlanır.
Bu çaba sağlanırken halka bilgi vermenin yanında o toplumda da onay yaratmaya yönelik bir yönetim felsefesi ve yönetsel işlev niteliğini kazanması gerekir.
Bu kavramları kısaca açıkladıktan sonra özellikle siyasetçilerin bu kavramları baz alarak toplum üzerindeki etkilerini açıklarsak.
Siyasetçiler genelde propaganda yöntemini tercih ederler.
Çünkü, 66 yıldır uygulanan çok partili siyaset arenasında siyasal partilerin yönetimi liderlik sultasına göre düzenlenmiştir.
Hal böyle olunca herhangi bir siyasal partinin başkanı özellikle tek başına iktidarda ise tek adam kimliğine bürünür ve yapılan bütün işlemler ona danışılmadan ve onun onayı alınmadan yapılamaz.
Bu durum propaganda olgusunu daha da pekiştirir.
Esasında siyasetçilerin propaganda yerine halkla ilişkiler kavramını benimseyerek toplumu ikna etmeleri daha rasyonel olur.
Çünkü, siyasetçiler kamu yararına yapacakları her işlem için önceden toplumu etkilemeye , biçimlemeye yönelik iki yönlü bir çaba sarfederek bilgilendirme yoluyla toplumdan gerekli onayı almaları zorunludur.
Onay almadan yapılan işlemler ilerde o toplumu bunlıma sürükleyebilir.
Sonuç olarak diyebiliriz ki yaklaşık bir sene sonra yapılacağını tahmin ettiğimiz yerel yönetim seçimlerinde siyasete soyunan kişilerin yapacağı seçim konuşmalarında halkla ilişkilere önem verilerek toplumu ikna etmeleri gerekir görüşündeyiz.