SEÇİMDEN SONRA…-HASAN İLHAN
12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak olan 24. Dönem Milletvekili genel seçimlerini hepimiz hazır vaziyette bekliyoruz.
Vakit geldi gelmesine de, çoğumuz; “sonuç belli nasıl olsa, nesini merak edelim” demiş olsa da bazılarımız da; “Nasıl olur da milletin oyuna şimdiden ipotek koyabiliyoruz” diyenlerimiz var…
Bazılarımız haklı. Halkımıza ipotek koymak da neymiş?
Diğerleri de haklı olarak, “Geçmiş seçimlerde yapılan gerçeğe yakın anket sonuçlarını görmüyor musunuz?” diyebilirler.
Esasına bakarsanız siyasetle uğraşan ya da ilgilenenlerin 2007 genel seçimleri ve 2009 yılı yerel seçimlerinin partilere göre yaklaşık oy oranlarını hatırlayanlarımız çoktur.
Ama ben yine de izin verirseniz, bilgi amaçlı olarak sizlere hatırlatmak istiyorum.
22 Temmuz 2007 Genel Seçim Sonuçları:
AK PARTİ – % 46,58 ile 341 Milletvekili
CHP – % 20,88 ile 112 Milletvekili
MHP – % 14,27 ile 70 Milletvekili
Bağımsız – 26 Milletvekili sayısı ile Meclis sandalyelerinde yerlerini aldılar.
Toplam 549 kişi.( Bir milletvekili trafik kazasında ölmüştü)
Bu seçimlerde toplam 42 milyon 799 bin 303 seçmen oy kullanmış. Seçime katılım oranı da yüzde 84.25 olmuş. İlginç olan desem mi bilmem, geçersiz oy sayısı 1 milyon altı bin kişi…
29 Mart 2009 Yerel Seçimleri İl Genel Meclisi Oy Dağılımı ise;
AK PARTİ – % 38,78
CHP – % 23,12
MHP – % 16,04
DTP – % 5,68
Bu verilere göre 12 Haziran seçimlerinin açıklanmaya başlandığı saatlerden itibaren yapılacak değerlendirmelerin hepsi de şimdiden belli.
Çok büyük sürprizler dışında…
Özellikle ilk üç sıradaki partiler kendilerini başarılı ilan edecekler. Oysaki en azından üç parti de iktidar mücadelesi verir görüntüsünde olmasına rağmen esas amacın; Ak Partinin aşağıya doğru giden bir oy oranı olması yönündeki çalışmalar olduğunu hepimiz tahmin edebilmekteyiz.
Burasını da millet bilecek elbet…
Benim meselem, seçim sonrası nelerin olacağı…
Demokrasi de şoklar olabilir. Beklenmedik şeyler süreci zamana yayarak çözümleme yoluna gidilerek aşılır.
Son haftalarda yaşanan ve gittikçe sertleşen mitingleri aştığımıza göre özellikle liderlerin sağduyulu açıklamalar yapması en uygunudur.
Hiç şüphesiz kazanan yine onlar ve ülkemiz olacaktır.
Benim için, kazanacak olan iktidar partisinin milletvekili sayısı, Ana Muhalefet Partisinin ne kadar başarılı olabildiği ve seçimden sonraki performansı, meclisin çok partili bir dönemde sandalye sayılarında ve hangi renklerin yer aldığı çok önemlidir.
Sonuçları görmeden önümüzü görmemiz elbet mümkün değil. Ama bu hesapları siyasetçiler ve partiler yapmışlardır herhalde…
Umarım hedefini çok yüksek mertebelere dikenler ve ülkem için hayırlı olanlar kazanır.
Kaza ile kazananların sonlarını her yerde görür, biliriz…
Bu ülkede, eksik de olsa demokrasi olduğuna inanın.
Kimseden etkilenmeden, kendi hür düşünce ve fikrinize göre mutlaka sandık başına gitmenizi dilemekten başka neyim olabilir ki?
Unutmadan, bir de seçimden sonra geçiminizin daha iyi olmasını…
Bu hafta her şey dilediğiniz gibi olsun…