ÖNEMLİ OLAN… Hasan İlhan

Dört gözle beklediğimiz Kurban Bayramının ardından bakınca akılda kalanların, daha acı ve hüzünden başka bir şey olmadığını fark ediyoruz.
Bayram izni boyunca verilen dokuz günlük tatilde, bir kısmımızın misafir kabul ettiği veya uzakta bulunan misafirlerimizi de bahane ederek tatil yapıp geçiştirdik belki de…
Çoğunluğumuzda, aile büyüklerimizin yanına giderek imkânı olanların satın aldıkları kurbanlıklarını keserek dini görevlerini hep beraber yerine getirme telaşındaydı…
Bayram nedeniyle yollara düşenlerden Trafik kazası nedeniyle 160 kişinin öldüğü ve yüzlerce yaralının olması en büyük acıydı.
Bakınca neye yaradı ki…
Ateş düşen ocaklara Bayram oldu zehir…
Dikkat ederseniz şehirlerarası yollarda yapılan yenileme ve duble yolların artması neticesinde bu tip tatili uzun olan izinlerde meydana gelen Trafik kazalarında ölüm oranlarının daha da arttığını sanırım fark etmeyenimiz kalmamıştır.
Demek ki, Türkiye’de meydana gelen trafik kazalarının en önemli sebeplerinden en öncelikli sıralamaya, araç kullananların dikkatsiz ve kontrolsüz olmalarından kaynaklanmış olmasını koymamız lazım.
Önemli olan ve dikkat etmemiz gerekende budur.
Nedendir bilinmez, gideceğimiz yere yetişmek için olmadık hatalara başvururuz.
Aşırı hız, hatalı sollama…
Bazen akıllarına gelir yan koltukta oturanlar tarafından, uyarmaya çalışırlar…
Sadece “Geç olsun güç olmasın”, diye.
Nafile işte, acı son bilançolarla sabitlenmiş hep beraber görüyoruz işte…
“Hiç bilmemek, eksik ya da yarım bilmekten daha iyidir” derler işin uzmanları aslında.
Eksik ya da yarım bilmek hiç bilmeyene göre daha da riskli diyebiliriz buna. Trafiğe çıkan araçlar için verilen ehliyetlerin çok kolay verildiğini meydana gelen basit sebepli kazalardan da anlayabiliriz.
Her şeyde olduğu gibi bu işin kolayı da para ile çözülmüş…
Denetim, kontrol eksikliği, eğitmenlerin sağladığı eğitim sürelerindeki verimliliği ve performans ölçütlerindeki yetersizliği,  hala tartışılması gereken konulara girmekte…
Kısaca, sizin anlayacağınız resmi yoldan ehliyet alan ile yolda bulmak arasında pek fark olmasa gerek.
Maalesef Ülkemin halkına uzun soluklu tatiller pek yaramıyor.
Bütün bunlardan ders almamışız ki (hemen gündemden düştüğüne göre), gözümüzü önümüzde uzun tatil var mı? Diye bakarız…
En yakın tatil mi?
Üç gün…
Yılbaşında.
Günler o kadar hızlı ve çabuk geçiyor ki, insanlarımız geçim derdinde. Eğlenenler ve yemedikleri arkasında olanlar hariç. Zaten onların insanlıklarından vazgeçmiş veya anlamaz durumda olanları da çoğunlukta…
Maalesef, bence önemli olanı da budur.
Herkese sıhhat dolu günler diliyorum.