NEDEN YALAN SÖYLERİZ?
Daha önceki makalelerim de bu konuyu açıklamıştım.
Bizler neden yalan söyleriz?
Hem de karşımızda ki kişinin ya da kişilerin gözlerinin içine bakarak.
Bu kişiler öyle yalanlar söylerler ki söylediği yalanlara kendileri bile inanırlar.
Yalan söylemeyi sürekli alışkanlık haline getiren kişilere sormak gerekir.
Kendilerini öteki insanlardan üstün görmek için mi… Ayağına gelen fırsatları kaçırmamak için mi… Sorumluluktan kurtulmak için mi yalan söylerler?
Bu kişiler üzerinde bizim toplum da herhangi bir araştırma yapıldı mı?
Yapılmadıysa bir varsayım ortaya koyarak tümevarım yöntemi ile bir araştırma yapılması yerinde olur görüşündeyiz.
Esasında bu gibi araştırmaların yapılarak toplumu bilgilendirmek gerekir.
Yapılan araştırmalar da ne gibi sonuçlar ortaya çıkar orasını bilemeyiz ama yalan söyleyen kişilerin sayısı o toplumda çoğaldıkça insanların birbirlerine olan güvenleri de ortadan kalkar.
Yalan söylemenin temeli aile ortamın da başlar. Aile ya da anne baba yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmişlerse bu ortam da yetişen çocuklar da yalan söylerler.
Bunun tersini düşünelim.
Bir ailede baba ve anne çocuklarına karşı dürüst ve sevgi dolu bir şekilde yaklaşırlarsa o çocuklarda dürüst ve sevgi dolu bir şekilde o aile için de büyür.
Büyür ama o ailenin yetiştiği çevreyi de unutmamak gerekir.
Çevre de, dürüst ve sevgi dolu bir şekilde yetişen kişiler üzerin de olumsuz etkiler bırakabilir.
Örneğin; öyle düzenbaz kişiler var ki allem eder kallem eder, amacına ulaşmak için karşısında ki kişi ya da kişileri tuzağa düşürerek amacına ulaşır.
Bu ve buna benzer örnekleri her zaman medyada okuyor ve görüyoruz.
Bu örneklerin çoğalması o toplumdaki kişilerin birbirlerine olan güven duygusunun yok olmasına neden olur.
Esasın da yalan söyleyen kişiler de kendilerini eğitim (öğrenimle karıştırılmasın) ve kültür yönünden geliştirememişlerdir.
Bu durum ister istemez çevreye de yansıyarak genişler ve o toplumun özelliğini de güzelliğini de bozar.
Bilirsiniz “çok mal haramsız, çok laf yalansız olmaz” şeklin de söylenen bir tekerleme vardır.
Bu tekerlemeyi baz alan “laf ebeleri” kendi çıkarları için yapmadıkları düzenbazlıklar kalmaz.
Çıkın dışarıya bakın bu tipte olan çok sayıda insanlarla her zaman karşılaşırsınız.
Burada önemli olan bu tipteki kişilerin toplum tarafından bilinmesi ve ona göre bu kişilere karşı tavır alınması yerin de olur görüşündeyiz.