MEDYANIN TOPLUMU YÖNLENDİRMESİ-Ender Karaca

Evet, medya toplumu gözünün içine bakarak ve yaşanan olayları da bir yönde kendi çıkarları doğrultusunda haber yaparak toplumu gayet güzel bir şekilde yönlendiriyor.
Bizim gibi okumayan, yazmayan ve olayları kulaktan dolma bilgilerle değerlendiren toplumlarda, özellikle siyasetçiler bu konuları çok iyi bildikleri için toplumu inanç kültürüne göre yönlendirmeye kalkarlar ve bunda da çoğu kez başarılı olurlar.
Hatta toplumu ilgilendiren önemli konulara çözüm arayacakları yerde hemen medya kanalı ile gündem değiştirirler ve toplumun dikkatini başka konulara çekerler.
Örneğin; topluma ne kazandıracağı belli olmayan son anayasa değişikliklerini ele alalım.
Esasında yapılmak istenen bu değişiklikler topluma ne kazandıracak? Bu konu hakkında medya kanalı ile herhangi bir bilimsel bir araştırma yapıldı mı?
Medya, bunu araştıracak yerde “o onu dedi, bu bunu dedi” şeklinde haber yaparak toplumun anlık duygularını sürekli istismar ederek haber yaptıkları görülmektedir.
Esasında konu çok önemlidir. Anayasa bir toplumsal sözleşmedir. Tüm toplum katmanlarının görüşleri doğrultusunda hareket edilerek varılacak bir mutabakata göre hazırlanması yerimde olur görüşündeyiz.
Ama bunu medya sulandırarak kendi çıkarları doğrultusunda topluma sunmaya çalışmaktadır.
Örnek olarak verdiğimiz anayasa değişikliğinin yanında toplumun yaşamsal sorunlarını – bir iki medya kanalı hariç – hiç haber yapıp çözüm arıyorlar mı?
Açın TV programlarını izleyin. Hiç aklı başında olarak hazırlanan herhangi bir program görebilir misiniz? Karşımıza hep TV dizileri, eğlence ve yarışma programları ile futbol programları çıkmaktadır.
Soralım size, bunlar topluma ne kazandırıyor? Diyebilirsiniz ki toplumun yapacak başka bir şeyi yok, bunlar bizi bir yönde eğlendiriyor. Ama yaşam koşulları gün ve gün daha da zorlaşıyor.
Gelelim medyanın hemen hemen hiç ilgilenmediği ancak toplumun yaşamsal sorunlarının başında gelen hastane manzaralarına;
İnsan bazen öyle olaylarla karşı karşıya kalıyor ki anlamakta zorluk çekiyor.
Bir hastane düşünün, bu hastane Ankara Numune Hastanesi olsun. Bu hastane sağlık yönünden Türkiye’nin bir fotoğrafının çekmektedir. Günde belki binlerce kişi muayene olmak için sıra beklemektedir.
Bu kişiler bu koşullar altında muayene olsa ne yazar? Çünkü bir poliklinikte bir doktor günde en az yüz kişiyi muayene etmektedir.
Esasında sağlık yönünden çözüm bekleyen büyük sorunlar bulunmaktadır.
İşte üzerinde durmak istediğimiz esas konu budur.
Medyanın da zaman kaybetmeden halkın gerçek sorunlarını dile getirmesi artık zorunlu bir hale gelmiştir.
Öyle gereksiz konularla toplum meşgul edilmesin.
Ayıca, Ankara Numune Hastanesinde geçirdiğim ameliyat nedeniyle, geçmiş olsun taziyetlerini sunan başta Mahmutlar Gazetesi sahibi Mesut İlhan ve köşe yazarı arkadaşlarıma en içten teşekkürlerimi sunarım.