"Heves için işyeri açmayın"

Ülkemizin içinde bulunduğu Krizin en büyük nasibini i turizm bölgesi olduğumuz için Alanya ve Mahmutlar aldı. Bu konuda bölge esnaflarımızdan Erfit Spor Salonu sahibi Erdal Güler ile Mahmutlar Post Gazetesi imtiyaz sahibi Mesut İlhan Bir söyleyişi gerçekleştirdi.
Mesut İlhan: Erdal hocam sizce Mahmutlar’daki ekonomik krizin en önemli sebeplerinden birisi gerçekten uçuk kiralar mı, yoksa başka sebepleri de var mı?
Erdal Güler: Mesut bey iş yeri açarken iktisat dersinde öğrendiğim en önemli faktörlerden birisinin tabiki benim ödemem gereken aylık masraflar, yani dükkan kirası, çalışan eleman maaşları ve bunların sağlık sigortası ve vergiler v.s. olmasıdır. Bu ne demektir, kalkülasyonumu tam yaptım mı, açtığım işyerinin konumu, o bölge yaptığım işi kaldırır mı, aynı branşdan kaç iş yeri var, ben bu işin uzmanı mıyım, temelim var mı, vereceğim hizmet müşteriyi tatmin edecek mi, pazarlama araştırması yapıldı mı ve bunun gibi daha bir sürü soruları cevapladıktan sonra, maddi durumum işyeri açmaya elverişli mi, işler iyi gitmezse, ne kadar dayanabilirim, rezervlerim var mı gibi sorular cevapsız kalıyorsa, sadece bir heves için bu branşta işyeri açmış birisinin işi iyi gidiyor, ben bu işin daha iyisini yaparım diye insanlar kendini kandırmasın. Zararın neresinden dönersen orası kardır. Mesut bey, ben sizin haftalık çıkan gazetenizde daha spor salonumu açmadan önce reklam vermeye başladım ve o günden bu yana reklamımızı devam ettiriyoruz. Belirli aksiyonlarla da Mahmutlar’da markalaşmaya çalıştık ve bunu da büyük ölçüde başardığımızı sanıyorum. Reklamsız iş yapılamaz, bunu da maalesef şu anda sayısız kapanan işyerleri kanıtlamaktadır.
Mesut İlhan: Neden spor salonu açtınız da daha değişik bir işle uğraşmıyorsunuz?
Erdal Güler: Ben kendim bu spora 1981 yılında başladım, yani 35 yıllık bir spor tutkum ve geçmişim var. Fitness ve vücut geliştirme dalında belirli bir süre antrenmanlardan sonra yarışmalara katılarak kendimi diğer sporcularla ölçme amacıyla sayısız yarışmalara katılarak büyük başarılara imza attım. Almanya şampiyonluğumun yanında, eyalet, bölge ve şehir şampiyonluklarımla, toplam ikiyüze yakın şampiyonluklarım bulunmaktadır. Geçirdiğim büyük bir sakatlıktan sonra bu spordan kopmamak için kendi çabalarımla katıldığım dört yıldan fazla süren antrenörlük kurslarıyla yüksek kademe belgelerini elde ettim. Bu bilgilerimi yeni nesil ve bu spora gönül veren sporculara aktarma amacıyla, herkesin ödeyebileceği uygun ücrete tam donatımlı bir spor salonuyla hizmet vermeye başladım.
Mesut İlhan: Sizi ekonomik kriz hiç mi etkilemedi?
Erdal Güler: Hayır, ben ödevlerimi daha önce yaptığım için ve yukarıda da belirttiğim gibi üyelerimizin çoğunluğu aldığı hizmetten memnun kaldığından, seçeneklerini bizden yana kullanıyorlar, herhalde en önemlisi de benim bu spora olan tutkumu ve yaptığım işi sevdiğimden ve hiçbir maddi beklentim olmadığını gördüklerinden, şükürler olsun işimiz çok iyi gidiyor. Zaten masraflar çıktıktan sonra artan kısımdan salonun donatımını her geçen gün biraz daha yüksek seviyeye getiriyorum. Mahmutlar esnafının işlerinin en hızlı şekilde düzelmesi ve rızıklarının çıkması en büyük temennimdir. Dükkan sahiplerinin de biraz duyarlı olmalarına buradan çağrı yapıyorum. Dükkanlarının boş durması yerine istikrarlı kiracılarının bulunması benim görüşüme göre iki taraf için de daha hayırlı ve verimli olur.
Mesut İlhan: Şuandaki kriz döneminde esnaflarımıza bir çözüm öneriniz var mı?
Erdal Güler: Uzun yıllardan beri bir işle uğraşıp, o branşta uzmanlaşmış esnaflara fazla tavsiyem yok. Bu arkadaşların bilumum masraflarını azaltıp, yeni yapılanmaya gitmelerini öneririm. Bu da tabiki verdiği hizmetlerin kalitesinin düşme anlamına gelmez. Dükkan sahipleri ile bir daha görüşüp, kiralarının yaptıkları iş endeksi ile yeniden hesaplanmasını; eğer ki ortak platform bulunmadığında kendilerinin yeni bir dükkan aramalarını öneririm. Konsept değişikliğine giderek, yeni bir açılış ile kendilerini büyük bir reklam aksiyonu ile daha iyi tanıtabilirler.
Mesut İlhan: Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkürler.
Erdal Güler: Ben teşekkür ederim.