HERŞEYİN BAŞI SAĞLIK

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Erdal GülerMerhaba sevgili okuyucularımız,
önce bu yazıma başlamadan önce, arkadaşım ve Mahmutlar Post Gazetesi sahibi Mesut İlhan’a buradan bana köşe yazısı yazma olanağını verdiği için teşekkürlerimi sunarım.
Bundan sonra artık spor ve alışagelmiş önyargılar üzerinde sizleri bilgilendirmeye çalışacağım. Önce kendimi tanıtayım, adım Erdal Güler, 50 yaşındayım, evli ve iki çocuğum var. 15 yaşına kadar Türkiye’de yaşadıktan sonra, yaşamımı Almanya’ya giderek ailemin yanında devam ettirdim, yüksek makine mühendisiyim ve 4,5 yıl süren spor eğitimimi tamamlama esnasında katıldığım ve kazandığım sayısız şampiyonluklar yanında kendi işyerlerimi işlettim ve 32 sene sonra bundan 3 yıl önce anavatanıma geri döndüm. 35 yıla yakın tutkuyla yaptığım spor deneyimlerimi şu anda Mahmutlar’da bulunan ERFİT SPOR salonunu açarak halkımıza aktarmaya çalışıyorum. Ancak bizim şimdiye kadar hayatında hiç spor yapmamış insanlarımıza, spor kültürünü aşılamak zorluğu ile baş başayım. Sporcularımızın, gereksinimleri, hedefleri esnasında en kısa sürede bir yerlere gelmeleri de bizim en büyük hedefimiz. Yalnız spor sabır ve disiplin gerektiren bir faaliyet olduğundan, yapılacak sporun yanında, beslenme, dinlenmede en önemli faktörlerden birileridir.
Bana en çok sorulan sorulardan biriside: ’Ben bir ayda ne kadar kilo veririm’, bu soruyu herhalde dünyada da cevaplayacak kimse yoktur. Hele birde üzerine ben garantili kilo verdiren yerler tanıyorum geldiğinde, diyecek hiçbir şeyimiz kalmıyor!
Spora başlamadan önce her şahsın kendine göre beslenme alışkanlıkları, çalışıyorsa günde kaç saat işyerinde çalıştığı, bedeninin ne kadar dayanıklı olduğu, kendinden aldığı performansı ve metabolizması ne kadar hızlı çalıştığını bilmek gerekir, bunu da ancak ve ancak o sporcuyu izleyerek ve örneğin altı haftada kat ettiği yoldan tespit edebiliriz. Yani istikrar ve belirli bir ritmi yakalamak zorunluluğu vardır.
Türkiye’mizde sporu sadece bir hobi olarak görmekten çıkarıp sağlığımız için bunu bir yaşam tarzına getirmek en büyük hedefimdir. Günümüzde açılan bilinçsiz spor salonlarının etkinlikleri bile beni memnun etmektedir, en azından her gün mantar gibi patlayan yeni spor salonları sadece ticari amaçla açılsa bile, hiç yoksa sporla alakası olmayan kişileri bile spora ilk adım atmaya teşvik ediyorsa, bu kişilere ne mutlu. Çevresindeki şahısları, akrabalarını spora başlatabiliyorlarsa, bu faaliyet onları gururlandırması gerekmektedir.
Burada maalesef üzüntüyle bildirmek istediğim bir konuya da değinmeden geçemeyeceğim, neden bu güzel ülkemizde iyi sporcu yetişmiyor, neden iyi antrenörlerimiz yok, neden kaliteli eğitimler verilmiyor, bizim Almanya’dan ne eksiğimiz var, hele hele yılda üçyüz gün güneş gören bir bölgede neden dünya çapında bir sporcu yetiştiremiyoruz, bunları düşündükçe insanın morali bozuluyor. Bizim insanlarımızın iyi spor olanaklarını ucuz bir şekilde yapma hakkı yok mu?
Hayatını spora adamış birisi olarak, her zaman insanların sağlığını ön planda tutmuş olup, sağlık içinde bilinçli spor yapılmasının şart olduğunun bilinmesini isterim.
Bugün genel konulara değinip ilerideki yazılarımda her seferinde yeni bir konuyu detaylı bir şekilde işlemeyi düşünüyorum. Buradaki en büyük amacım bilgilendirmenin yanında, şuanda İnternette görülen yazıların çoğunun bilimsel kanıtlı bilgi olmadığını, bunların sadece kişilerin yaptığı şahsi tecrübelerden ibaret olduğunu ve fazla kulak asmaya gerekmediğine de değinmek isterim. Günümüze kadar aktarılmış bazı bilgilerin ne kadar doğru olup olmadığını da ilerideki yazılarımda sizleri, sevgili okuyucularımı bilgilendirmeye çalışacağım.
Sadece bir örnek vereyim, bundan yıllar önce sebzeler üzerinde bir çalışmada, dikkatsiz bir bilim adamı ıspanağın demir içeriğini kağıt üzerine geçerken bir virgül fazla atarak, insanlara yıllarca ıspanağın demir gücünün on misli fazla olduğunu söylemiştir. En son yapılan araştırmalarda bu bilim adamının hatası anlaşılmış olup, bu hata düzeltilmiştir. Yani doktorlar demir eksikliği bulunan hastalara bol bol ıspanak yemelerini önermiş olup, demir eksikliğinin devam etmesi sebebiyle hastalara neden az ıspanak yiyorsun diye çıkışmaları bile olmuştur.
Mesela roka A ve C vitaminleri bakımından zengin olması yanında, yüksek miktarda kalsiyum ve demir içermektedir.
Sevgili okuyucularım çok yakında görüşmek üzere spor ve sağlık dolu gönler dileğimle hoşçakalın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!