EY İNSAN SENİ GAFLETE DÜŞÜREN NE?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Çevremize baktığımızda her an yoğun bir koşuşturmaca görürüz. Genç- yaşlı, kadın- erkek çoğu insan sanki ölümle hiç karşılaşmayacakmış gibi günlük işleriyle uğraşır. Kimi yoğun trafikte işine yetişmeye çalışır, kimi akşam gideceği davette giymek için kıyafet satın alma telaşında, kimi markette alışveriş yapar…
Tüm bunlar her insanın günlük yaşamındaki detaylardır ve normal davranışlardır. Ancak yanlış olan şudur; insanlar genellikle bunları gaflet içinde yaparlar. Allah’ın varlığını unutmuş ve ölümün her an gelebileceğini düşünmeden Allah’ın karşısındaki acizliklerine rağmen neden insanlar böylesine duyarsız yaşayabiliyorlar?
Allah’ın sayısız bunca kanıtına rağmen, nasıl gerçeklere gözlerini kapatabilmektedirler?
O gün Rabb’leri huzurunda tek başlarına sorgulanacaklarını nasıl düşünmemektedirler?
Yine o gün, sonsuz azabın kendilerini beklediğini anladıkları an yaşayacakları geri dönüşü olmayan pişmanlıktan, nasıl bu denli gaflette olabilmektedirler?
Kuşkusuz bu, insanların gerçekleri anlayamamalarından değil, anlamazlıktan gelmelerinden doğmaktadır. Vicdanları doğruyu fısıldadığı halde, bu kişiler kendilerini kandırırlar; dünyaya olan bağlılıkları ve hırsları yüzünden görüşleri net değildir bulanıktır. Birçoğu gizli ya da açık olarak ahireti inkar eder, gerçekleri net olarak göremezler.
Yüce Allah Kuran-ı Kerimde İnfitar suresinin altıncı ayeti kerimesinde:
“Ey insan, İhsanı bol Rabb’ine karşı seni aldatan nedir?” diye soruyor.
 Solmayacak sandığın güzelliğin mi? yaşlanmayacak sandığın gençliğin mi? Kaybetmeyeceğini umduğun makamın mevkiin mi? Bitmeyecek sandığın servetin mi? Oysa kabristanlıkları gezsen görürsün ki kabristanlıklar bir zamanların en güzel en bahadır gençleriyle, bir zamanların Karun gibi zenginleriyle, bir zamanların şöhretleriyle müdürleriyle, amirleriyle, ağalarıyla paşalarıyla doludur. Bu durum insanın ve sahip olduğu şeylerin faniliğinin en büyük ibretidir.
Ey insan, bir damla sudan yaratıldığını unutur da Rabbine karşı nasıl böbürlenir de şükürsüz yaşarsın.Güneş ,ay ,yıldızlar, ciğerimize çektiğimiz hava, ormanın yeşili, denizin mavisi, kuşların cıvıltısı, suyun şırıltısı, gökkuşağının yedi rengi, göz ve damak zevkimize uygun ürünler daha neler neler….. hepsini Allah vermedi mi?
“Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız saymakla bitiremezsiniz. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.” (Nahl Suresi:16)
Hiç düşündünüz mü bunca ikramlar neden hizmetimize sunuluyor? İnsan dünyada gezsin tozsun eğlensin hevasının istediğini yapsın diye mi?
 “Bizim sizi boş yere, bir oyun ve eğlence olarak yarattığımızı ve sizin gerçekten bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?” (Mü’minun: 115) ayetini düşün!
Ve kendine sor!  Rabb’ine karşı seni gaflete düşüren nedir?
Ey İnsan şunu hiç unutma, ölmeden Allah’ın emirlerine uymasan da öldüğünde mecburen uyacaksın
Cesedinin yıkanacak olması Allah’ın emriyledir.
Beyaz bir kefene dürülecek olman Allah’ın emriyledir.
Kılınacak cenaze namazın Allah’ın emriyledir.
 Defnolunacak olman Allah’ın emriyledir.
maalesef sadece cansız bedenin senin iraden dışında Allah’ın emrine itaat edecek olursa (Allah’u âlem) İşin en üzücü yanı bu olmaz mı?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!