BİZ TOPRAĞI BİLİRİK

Birkaç şirket yetkilisi siyah lüks cipleriyle köy kahvesinin önünde durdular. Köylülerle merhabalaşıp kendilerini tanıttılar.
Zenginlikten, işten, aştan, bolluk ve bereketten bahsedip “Buralar artık Altın çağını yaşayacak” dediler.
Sonra diğer köylere ve başka yerlere gidip bölge halkını buna inandırdılar.
Altın arama iznini ise çoktan almışlardı.
Tepki olmaması için bir ön çalışmaydı bu yaptıkları.
Bir gün Televizyon kanalında bu olaydan bahsedildiğini duyan Belediye Başkanı Sefa Taşkın, duyduklarına inanamadı!
Konuyla ilgili olarak Mühendisler odasının görüşünü almak isteyip başvurusunu yaptı.
Çünkü programda, Siyanürden ve Arsenikten bahsediliyordu. Mühendis odalarının raporundan sonra işin vahameti ortaya çıktı.
Bir heyet oluşturup Ankara’ya gittiler. Ama muhatap bulamadılar. Çaldıkları hiçbir kapı açılmadı. Göz göre göre zehirlenmek istemiyorlardı.
Onlara vaat edilen iş, aş ve zenginlik ise o işi yapacak şirketlerin, köylüleri kandırmak için uydurduğu yalanlardı. Derken halk uyandı.
Bergama sokaklarında köylülerin yağmur altında cenaze marşı eşliğinde yürümesiyle birlikte her şey değişti..
Türk kadınının ‘Milli Mücadele’ yıllarından sonraki en büyük eylemi başlamıştı.
Köyün erkekleri kadınlarını yalnız bırakmadılar.
Yüzlerce erkek üstlerini çıkararak yarı çıplak bir şekilde yürüyüş yapıp broşür dağıttılar.
Mutaassıp bir hayat tarzı olan erkeklerin yarı çıplak dolaşması ise ilginin tavan yapmasını sağladı.
Bu direnişin öncülerini parayla satın almak istediler.
Olmadı.
Tehdit ettiler.
Kimse yılmadı.
Araya politikacılar girdi.
Kovuldular.
Büyükşehir kanunundan söz açılınca sığındıkları tek şey ‘Daha iyi olacağı’ varsayımından öteye geçmiyor.
Bergama’daki ‘Altın Çağını yaşayacaksınız’ söylemiyle, Bizde ki ‘Daha iyi hizmet’ sözü birbirinin kopyası.
Bergama direnişi bir halkın birlik içinde olduğunda neleri başaracağının müthiş bir örneğidir.
Bergama direnişi tez konusu, “Biz Toprağı Bilirik” sloganı ise ‘Üstün Bilgen Reinart’ın kaleminden kitap oldu.
Başbakan ODTÜ’de Göktürk’ü uçururken, dışarıda kıyamet kopuyordu.
Bu ODTÜ’lüler her dönem asi olmuştur.!
Sistemin en küçük bir açığını bile boş geçmezler.
Dayatmaya gelemezler.
Öğretileri sağlamdır.
Seçkin olmanın verdiği öz güven İse ileri ki yaşamlarında hep başlarına bela olmuştur.
Ama eğer ODTÜ’lüler bir işe el atmışsa orada umut vardır.
Sefa Taşkın, Bergama ve köylerindeki direnişin kapısını açan kişidir.
İnşaat Mühendisidir kendisi
Ve ODTÜ’lü.
Yetmez mi?