ALMANYA’DAN İZLENİMLER

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Her zaman şu görüşü ileri sürerim.
Bir ülkenin tüm yönleriyle kalkınma düzeyi o ülkeyi yönetenlerin öncelikle o toplumu demokratik ve laik bir düzen içinde yönetmesine bağlıdır.
Bu şekilde yönetilen toplumlar; örgütlüdür…üretkendir…akıl ve bilimi her zaman ön planda tutarlar… bilimsel araştırmalara önem verirler…eğitimlidirler…insan gücüne yatırım yaparlar.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz.
İşte bu gibi sorunları zamanında çözüme kavuşturan ülkelerden biri de Avrupa’nın tüm yönleriyle gelişmiş ülkesi Almanya’dır.
Bu satırları neden dile getirdim?
Yaklaşık 2 hafta önce Almanya’ya geldik.
Tesadüf bu ya, yeni yıla Kuzey Almanya’nın Kiel kentinde gireceğiz.
Bu kentte fırsat bulduğumuz zaman dolaşıyoruz.
Özellikle yeni yıl için hazırlanan ve şehrin merkezindeki alanda kurulan noel markelerinde dolaştığımız zaman aklımıza Alanya turizm festivalindeki standlar geliyor.
Bu soğuk ve karlı havada dolaştığımız noel marketlerindeki standlarda her türlü hediyelik eşyanın yanı sıra özellikle sıcak şarapların satılması bu havaya ayrı bir renk kattığını söyleyebilirz.
Almanya tüm yaşam şekliyle sosyal bir hukuk devleti olduğu ve buralarda yaşayan halkın da geleceklerinin ne olacağı konusunda hiç bir endişesi olmadığı için huzurlu bir şekilde yaşamlarına devam etmektedirler.
Buralara gelip gören vatandaşlarımız mutlaka bilirler.
Federal bir cumhuriyet olan (başkanlık sistemiyle karıştırılmasın) Almanya’da yerel yönetimdeki politikacıların o yörede görüşlerinin temeli insan odaklı ve kamu yararını sürekli ön planda tutarak o yöreye hizmet etmektir.
Bununla şunu demek istiyorum.
Alman vatandaşlarının da yaşadığı Mahmutlar’daki, örneğin; şehir imar planı ile buradaki şehir imar planı hiç bir zaman kıyaslanamaz ama bir nebze de olsa Mahmutlar’daki yerel yöneticilerin buralara gelip görüp ona göre imar planını düzenlemesi daha yerinde olurdu.
Örneğin bizde olduğu gibi kent merkezinde her gördüğü yeşil alana iç içe geçmek kaydıyla “ucube„ rezidanslar, oteller, siteler ve AVM gibi binalar yapılarak çevreyi talan etmezlerdi.
İnsan buralara gelip gördükçe bir kent planlamasının insan odaklı ve kamu yararını baz alarak nasıl yapıldığını gördükçe üzülmeden edemiyor.
Özelllikle kent merkezlerinde yaklaşık 150-200 sene önce yapılan binaların temiz ve bakımlı bir şekilde aynen korunarak bu binalarda insanların oturduğu, geniş cadde ve sokaklarda trafik denen bir karmaşanın yaşanmadığı, korna seslerinin duyulmadığı, trafik lambalarındaki kırmızı adamın yolların kralı olduğu, insanların birbirine karşı saygılı davrandığı, yerel yönetimin iyi çalıştığı,örneğin; her binaya ait olan çöp konteynırlarının binaların arka bahçesinde olduğu, doğaya karşı son derece saygılı davranak devasa park ve bahçelerin kent merkezlerinde kurulduğunu gördüğümüz zaman insan düşünmeden edemiyor.
Biz bu koşullara uygun olarak bir kent planlaması neden yapamıyoruz?
İşte üzerinde duracağımız konu budur.
 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!