AFFET BENİ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sabah sabah televizyonun karşısına geçip TV kumandasına dokundum.

Ekranın altındaki mavi renkli şeritten “Tarım Bakanı affını istedi” yazısı akıyordu.

İçimden “niye af istiyor, ne suç işlemiş ki” dedim ve gülümsedim.

Türkiye’de tarımın ve tarım yapanların halini düşününce’ sevindim. Aklıselim düşününce ise üzüldüm.

Normalde bir bürokrat ve ya bakan görevinden alındığında görevden alana gönül koyar, başarısızlık  duygusuyla içine kapanır ve kendini bir süre toplumdan izole eder.

Yeni sistemde bu tür duygulara bile yer yok.

Alanya’ya ilk yerlestiğimde yadırgadığım ilk gelenek  ölü evinde ki yemek merasimiydi. Yıllar sonra bizim oraya da sirayet etmişti.

Çok dramatik, acı ve hüzün dolu bir olayın tam göbeğindesiniz ama “Hasan efendi ve ya Osman bey karnını doyurdu mu acaba?” telaşındasınız.

Bakanların giderken af dilemesini ölü evinde yemek yemeye benzetiyorum.

İstifaların  gerekçeleri bellidir ‘Aileme zaman ayıramamaktan ve yoğun iş temposundan dolayı bozulan sağlığıma kavuşmak maksadıyla görevimden istifa ediyor, milletimize şükranlarımı  sunuyorum”

Dikkat ederseniz istifa eden ya da ettirilen tüm bakanlar aflarını isteyerek gidiyorlar.

Giden bakanlarin hemen hepsi de başarısızdı ve yerlerine gelen bakanların hemen hepsi de daha başarısız oldu.

Yani af isterken deniliyor ki “O’nun hiçbir suçu yok, bütün suç bende kardeşim. Herseyi denedim ama beceremedim.

O’nu değil beni suçlayın, affedin beni”

Bu inanılmaz başarılı  sosyolojik ve hatta bilinçaltı hormonlarını hipnotize eden, sonuçta da “Zamları CHP yapıyor” dedirtecek kadar da başarılı bir yöntem.

Gelelim istifa eden Tarım  Bakanına:

Neyse hiç gelmeyelim.

Eğer mazotu-gübreyi ve diğer üretim girdilerini giden bakan artırmış ise bizi af filan kesmez.

Onun bir dahli yoksa “bu güne kadar orada beklediği için çiftçiden af dilesin.

İşin şakasını bırakalım ve bir gerçeğin altını çizelim.

Cumhurbaşkanlığı kararları her mesai günü Resmi Gazete’de yayınlanır;22 şubat 2022 160 sayfa. 23 şubat 144 sayfa.

24 şubat 264 sayfa. 25 şubat 272 sayfa. Mesela mart 3’te 224 sayfa.

Kitabın bile özetini okuyan bir kişi hergün 250 sayfaya sığacak kararlı verecek, inceleyecek, imzalayacak ve sende bu sistemden refah bekleyeceksin.

Bir takım eksiklikleri “Göç yolda düzelir” diyerek Millet İttifakının manifestosunu sorunları çözmek adına önemli buluyorum.

Dilerim olur.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!