SİYASET TOPLUMU İKNA ETME SANATIDIR(2)

Siyaset toplumu ikna etme sanatıdır. Siyasete soyunan kişiler öncelikle toplumun tutum ve davranışlarını bilmelerinin yanında o toplumun tüm katmanlarının adetlerini, geleneklerini ve göreneklerini bilmeleri gerekir.
Halkın tutum ve davranışlarını ikna yoluyla değiştirme iki yöntemler olur.
Bunlardan biri propaganda diğeri ise halkla ilişkilerdir.
Propaganda dikkatlerin belli konulara çekilmesine yönelik tek yönlü bir etkileme aracı olup karizma yaratmaya, karşılıklı anlayış yerine kesin kabulün sağlanmasına yöneliktir.
Burada kimi zaman gerçekler saptırılarak doğrular yanlış bir şekilde ve dengesiz olarak topluma sunulur. Demokratik görüş birliğine değil sonuca ulaşmaya amaçlar.
Propagandası yapılan kişiler özellikle medya kanalıyla toplumda ilahlaştırılır
Halkla ilişkilere gelince, günümüz medyasından yararlanan bu kavram en yalın anlamıyla halka bilgi vermek, halkın tutum ve davranışlarını ikna yoluyla biçimlemeye yönelik iki yönlü bir çaba olarak tanımlanır. Bu çaba sağlanırken halka bilgi vermenin yanında toplumdan da onay yaratmaya yönelik bir yönetim felsefesi ve yönetsel işlev niteliği kazanması gerekir.
Bu konuyu daha öncede Mahmutlar Post gazetesinde dile getirmiştim.
Konunun önemi nedeniyle yinelemekte fayda görmekteyiz.
Siyasetçiler genelde propaganda yöntemini tercih ederler. Çünkü 1950 yılından bu yana uygulanan çok partili siyaset arenasında siyasal partilerin yönetimi liderlik sultasına göre düzenlenmiştir.
Hal böyle olunca bir siyasal partinin başkanı tek başına iktidarda ise tek adam kimliğine bürünür ve onun görüşü ve onayı alınmadan herhangi bir işlem yapılamaz.
Bu durum propaganda olgusunu daha da pekiştirir.
Esasında siyasete soyunan kişiler propaganda yerine halkla ilişkiler kavramını benimseyerek toplumu ikna etmeleri daha rasyonel olur.
Çünkü siyasetçiler kamu yararına yapacakları her işlem için önceden toplumu etkilemeye, biçimlemeye yönelik iki yönlü çaba sarf ederek bilgilendirme yoluyla toplumdan onay almaları gerekir.
Onay alınmadan yapılan işlemler ileride toplumu bunalıma sürükleyebilir.
Önümüzde 18 maddelik bir anayasa değişikliği var. Yakında referanduma sunulacak olan bu değişikliğin nedenlerini, niçinlerini ayrıntılı olarak bu konuda bilgi sahip olan siyasetçiler ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri topluma halkla ilişkiler bazında ve kamu yararını dikkate alarak anlatmaları yerinde olur görüşündeyiz.