30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yarın 89. yılını kutlayacağımız Zafer Bayramı öncelikle tüm ulusumuza kutlu olsun.
Ulusumuza bağımsızlık kazandıran yüce Atatürk’e bu çabalarından dolayı ulus olarak minnet borçluyuz.
Yıkılan bir Osmanlı İmparatorluğunun külleri arasından ortaya çıkan ve tüm mazlum uluslara örnek olan bu ulusal Kurtuluş Savaşı’nı kazanmamız Türk ulusunu tüm yönleriyle bağımsızlığa ne kadar önem verdiğinin bir göstergesidir.
Bu gösterge yok edilmeye çalışan ulusumuzun tarih sahnesinde tekrar yerini almasını sağladı.
Yüce Atatürk’ün bizlere bahşettiği bu ülke öyle, öyle bazı ülkeler gibi sınırları emperyalist ülkelerce cetvelle çizilerek kurulan bir ülke konumunda hiçbir zaman olmamıştır.
Bu mücadele 19 Mayıs 1919’da Atatürk’ün Samsun’a çıkmasıyla başlayan Kurutuluş Savaşı ile başlamış ve 9 Eylül 1922’de yurdumuzu işgal eden düşmanların İzmir’de denize dökülmesiyle sona ermiştir.
Başka bir ifadeyle ülkemiz yurdumuzu işgal eden düşmanlara karşı ulusça top yekun birleşerek kana kan dişe diş karşılığında mücadele edilerek kurulmuştur.
Bu mücadelenin son safhası 26 Ağustos 1922’de başlayıp 30 Ağustos 1922’de sona eren ve ulusumuzun kazandığı Başkumandanlık Meydan Muharebesi’dir.
Yüce Atatürk’ün Başkumandanlık Meydan Savaşı hakkındaki görüşlerinden bazı bölümler aşağıda açıklanmıştır.
“Meydan Muharebesi yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması demek değildir. Ulusların çarpışmasıdır.
Meydan savaşı ulusların bütün mevcudiyeti ile ilim ve fen sahasındaki seviyeleri ile ahlakları ile kültürleriyle kısacası bütün maddi ve manevi kudret ve faziletleri ile ve her türlü vasıtaları ile çarpıştığı bir imtihan sahasıdır.
Bu sahada, çarpışan ulusların gerçek kuvvet ve kıymetleri ölçülür. Netice yalnız cismi kuvvetin değil, bütün kuvvetlerin bilhassa ahlaki ve kültürel kuvvetin uygunluğunu ispat mertebesine vardırır.
Bu sebeple meydan muharebesinde yenilen taraf ulusça ve memleketçe bütün maddi ve manevi mevcudiyeti ile mağlup edilmiş sayılır”
“Bir ulusun ruhu zapt olunmadıkça bir ulusun azim ve iradesi kırılmadıkça o ulusa hakim olmanın imkanı yoktur.
Halbuki, asırların ürünü olan bir milli ruh, sağlam ve daimi bir milli iradeye hiçbir kuvvet karşı koyamaz”
“Türk ulusu son mücadelelerinde bilhassa burada kazandığı zaferle gösterdiği azim ve irade ile malum olan bu gerçeği bir defa daha tarihi sinesine çelik kalemle kazımış bulunuyor.
Efendiler, Afyonkarahisar-*Dumlupınar Meydan Muharebesi’nin ve onun son safhası olan 30 Ağustos Savaşı Türk tarihinin en mühim bir dönüm noktasını teşkil eder.
Milli tarihimiz çok büyük, çok parlak zaferlerle doludur. Fakat Türk milletinin burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu ve bütün tarihe, yalnız bizim tarihimize değil, cihan tarihine yeni cereyan vermekte kati tesirli bir meydan savaşı hatırlamıyorum.
Efendiler, bu muazzam zaferin muhtelif etkenlikleri fevkinde en mühimi aslisi Türk ulusunun kayıtsız şartsız hakimiyetini eline almış olmasıdır.
Bu hadisenin tarihimizde ve bütün cihanda ne büyük, ne feyizli bir infilak olduğunu izaha lüzum görmem”
İşte Atatürk yok edilmeye çalışılan bir ulusun hangi şartlarla ve Türk ulusunun özelliklerini de belirtmek şartıyla ulusal bir kurtuluş savaşı verilerek nasıl kurulduğunu açıklıyordu.
Unutmayalım, Türkiye Cumhuriyeti Devleti kolay kurulmadı.
Bunun değerini çok iyi bilelim.
Tüm ulusumuzun Zafer Bayramı ile birlikte Şeker Bayramını da içtenlikle kutlarız.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!