YUH MEMLEKETİ SOYANLARA
Uzaktan yakından yuh çekme bana
Sana senin gibi baktım ise yuh
Efendi görünüp bütün insana
Hakkın kullarını yıktın ise yuh
Bu kadar milletin hakkını alanlar
Onları kandırıp zevke dalanlar
Diplomayla olmaz hakim olanlar
Suçsuzum basınç çöktüm ise yuh
Ben insanım benden başlar asalet
Asillere paydos beye nihayet
Şu insanlık derde girerse şayet
Ona yar olmaktan bıktım ise yuh
Yuh yuh memleketi soyanlara
Soyup kaçıp doyanlara
Emekçiye, işçiye, insana kıyanlara
Yuh nefsine uyanlara yuh…
Evet, dostlar gönül dostum, halk ozanı Selda Bağcan’ın bir şarkısıyla başlamak istedim yazıma.
Biliyorum onlarca mana çıkarırsınız şimdi, hani haksız da değilsiniz, beldemizde bir karamsarlık aldı başını gidiyor, Halkımız 1 yıl önce verdiği rey’den pişman, bir gözü öbür gözüne düşman.
Gruplar gün sayıyor dağılmak için başın ayaktan, ayağın baştan haberi yok, hem vejetaryen, hem yamyam olamaz ki insan…
“Olur, olur bizim köyde var” diyenleriniz var biliyorum, ama kendiniz bile inanmıyorsunuz buna bunu da biliyorum. Düzene isyan etmemek, mümkün değil. Düzeni kurmuş, kuran kimseyi tınlamıyor. “Buraya ben çıktım” diye efelenenler, yarın ki halini umursamıyor.
Omuz verenler bir köşede isyanda, utancından ağzını bıçak açmıyor. Demedik mi biz, “ondan bir şey olmaz” diyenler 1460 gün sayıyor, ama olan bizim memleketimize oluyor.
Esnaf kaçıyor, işsizlik sayısı artıyor, hırsızlık kol geziyor. “Mert olmayan bir insanla işe başlamak, sonu gelmeyecek ya da kötü bitecek bir yola çıkmak” demektir olduğunu yeni öğreniyor.
Oysa koca selleri meydana getiren küçük dereciklerdir, bunu herkes bilmelidir. Kötümser, yalnız tüneli görür, iyimser, tünelin sonundaki ışığı görür, Gerçekçi, tünelle birlikte hem ışığı, hem de gelecek treni görür.
Oysa insanlar “kötülüğü” arzuları güçlü olduğu için değil, vicdanları zayıf olduğu için yaparlar.
Ekmekle, emekle, alın teri ile uğraşan kişiliği zayıf toplum tarafından bertaraf edilen kişiler sadece kendilerine değil, yaşadığı alana, topluma ve geleceğe vereceği zararları düzeltmek çok uzun yıllar alacaktır.
Bu durumu bu hale getirenler vicdanları ile Allah’a nasıl hesap vereceklerini tahmin bile edemi-yorum…
KIYMAYIN EFENDİLER,
YARIN PİŞMAN OLURSUNUZ..
Mahmutlar Belediyesi halk otobüslerimize uyduruk bahanelerle zabıt tutup, ceza yazıyormuş.
Alanya Minibüsçüler Odası Başkanı Doğan Bacak’ın şok edecek iddiaları ortayı toz duman etti.
Doğan Bacak, “Ali Çelik 1999-2004 yıllarında Belediye Başkan yardımcısı olduğu sırada haksız yere aldığı Belediye otobüs hattını, Alaattin Çakır iptal ettirmişti.
Çelik ile defalarca bu konu ile ilgili konuştuk, ben “olmaz” dedim. Üstelik 250 paso kartını yandaşlarına vermiş, bedava otobüse biniyorlar, ben esnafımı yedirtmem, yemek isteyeni ben yerim” deyince, Çelik savunmasız dolmuş esnafına ceza üstüne, ceza yazmaya başladı.
İşte dönem bu “Halk hareketi” dedikleri bu olsa gerek.
Bunların ne yapacağı belli olmaz.