YOLCU YOLUNDA GEREK

Gazetemiz elinize ulaşıp siz bu satırları okurken ben büyük bir ihtimalle ‘Gonya’ yolunda olacağım.

Bunu her Ramazan Bayramında yaparım.

Senede bir hafta memlekete gider ve bayramı yakın akrabalarımla geçirmeye özen gösteririm. Alanya- Zile arası bir hayli yol ama ben bu yolculuktan çok büyük keyif alırım.

Seydişehir-Konya arasında tesadüfen keşfettiğim gelincik tarlasında durup resimler çekeceğim için heyecanlıyım.

“Nerede o eski bayramlar” diye özlemli takılmıyorum, çünkü keyif aldığın sürece hayatın her anı bayramdır.

Her ‘Ramazan Bayramı’ memlekete gidiyorum diye “Oruç tuttuğuyla bayram etmez” sonucu çıkarmayın lütfen.

Dostlarıma, sevdiklerime vefalıyımdır, sevmediğim kimse yoktur aslında sadece diyalog kurmam ve bu sayede seviyor- sevmiyor ikileminden çıkmış olurum.

1980’lerde memleketten çıkıp başka şehirlerde hayatını kazanan ve bu göçü en yoğun yaşayan bir kuşaktık.

İnsan doğup büyüdüğü yerden kopunca bir süre sonra orayı özlemeye başlıyor.

Dağını, taşını, suyunu, toprağını yöresel yemeklerini ve gıdalarını başka türlü özlüyor.

Bizim kuşak Zile’ye gittiğinde dönüş günü mutlaka bagajlar yöresel ürünlerle dolardı.

Göç etmeyenler ise “Torbacılar geldi” diye takılırdı bizlere.

Zile’mizin yaprağı, pekmezi, leblebisi, doğal salçası ve bulguru gerçekten güzeldir.

Bu yazıyı okuyunca telefon edip sipariş vermeyin çünkü bagajda yer yok.

Sadece Zile mi?

Yol boyunca birçok ilden geçiyoruz ve her yörenin başka bir güzelliği ve başka bir değeri var. Kırıkkale’den geçerken kavun almamak, “evdeki kırılır mırılır” diye güveç almamak mümkün mü?

Nevşehir üzeri gelirken patates ve kayısısız, Konya’dan şekersiz ve etli ekmek yemeksizin gelmek olur mu?

Yozgat’ta testi kebabı hele Kayseri’ye uğramışsak pastırma ve sucuk almadan dönülür mü?

Ne güzeldir bayramlarımız.

Dini ve milli olarak ayırmıyorum.

Hepsinin topluma verdiği güzel mesajlar var yeter ki içinde ve yüreğinde duyarak yaşayabil. Bir bayramı yaşayıp diğerine ulaşma şansı bulamayan ne çok insan kaybettik bir yıl içerisinde. Yaşadığımız her an bir sonraki saniyede ne olacağına dair bir fikrimiz yokken, bayramlarda kırgınlıkların ve küskünlüklerin sıcak eliyken, arzu ederim ki hiç kimse kimseyle küs olmasın, kimsenin gönlü, yüreği buruk kalmasın ve herkes dostluk, huzur, mutluluk ve kardeşlik bağıyla birbirlerine bağlansın.

Ve bayramlar hep böyle karşılansın, böyle kutlansın ve böyle ağırlansın.

Herkese iyi bayramlar diliyorum.