1. Haberler
  2. Sudi Çandır
  3. YOL ARKADAŞLIĞI

YOL ARKADAŞLIĞI

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yıl 2002, Sivas’ta İstasyon Caddesinde bir dostumla yürüyüş yapıyoruz. Karşıdan gelen bir grup, önüne gelenle tokalaşıyordu.
Biraz yaklaşınca kim olduklarını anladım.
Arkadaşıma, “Karşıya geçelim” dedim.
‘Neden?’ dedi. “O adamın elini tutmak istemiyorum” dedim.
Yürüdük Caddenin karşı yakasına. Ne garip bir tesadüftür ki, karşımızdan gelen grupta Caddenin bizim karşı yakasına geçti. Artık kaçınılmaz olan bir karşılaşmaydı bu. Elini uzattı o isim. Arkadaşım tokalaştı, ben elimi sakladım. Bu hareketim onun dikkatini çekmiş olacak ki, neden onunla tokalaşmadığımı sordu. “Sizin ve sizin gibilerin zihniyetini biliyorum. Amacınızı bile bile sizinle tokalaşamam” dedim.
İster istemez bozuldu.
“Biz bu ülkenin ve milletimizin hizmetkârıyız” dedi.
“Sizin genel başkanınız Cumhuriyet değerlerine hakaret ederek bu noktaya geldi. Ben ülkemi sizlere emanet etmek istemiyorum. Tüm değerlerimizin ayaklar altına alınacağına dair derin şüphelerim var” dedim.
Yanında bulunanlar neredeyse boğazımı sıkacak şekilde tepki gösterdiler. Bunun seçim döneminde doğru bir hareket olmayacağını bildikleri içinde, kinlerini ertelediler.
Bana dönerek, “Bir gün bizim haklılığımızı anlayacaksınız. Önyargılarınız var. Allah nasip ederse tüm bunları sileceğiz” diyerek yanımızdan ayrıldılar.
Sonra uzaklaştık oradan.
Arkadaşım, “Çok ayıp oldu adamlara, çok kötü bir dönemden geçiyoruz. Ülkede ekonomik kriz var. Ben bu kadronun başarısız olacağına inanmıyorum. Hepsi de ‘Dini bütün insanlar’ diyerek bana karşı çıktı.
Sevdiğim bir dostumdu.
Onunla tartışmak istemedim. “O zaman bekleyip görelim. İnşallah sen haklı çıkarsın” dedim.
Bir gün arkadaşım aradı. “İlker Başbuğ var ya” dedi. Benim en güvendiğim komutanımdı. Ona kefil olduğum kadar kimseye kefil olup güven duymazdım. Ülkesini seven büyük bir komutandı. Onu harcadılar. Kahroluyorum” dedi. “Ben bu kadronun kötü niyetli olduğuna inanmıyorum” dedim!
Anladı. Sustu.
Perşembe akşamı TV’de gördüm tokalaşmadığım siyasiyi.
2002 yılında karşılaştığımda, tokalaşmama gerekçelerimi dile getiriyor ve yola çıktığı o kişinin ülkeyi hangi noktaya getirdiğinden bahsediyordu.
Kıyasıya eleştirdi.
Eski bir maliye bakanı olarak, İktidarın yanlışlarını ve geldiği noktayı anlattı. Örtülü ödenekle ilgili şok açıklamalarda bulundu.
Bir kez daha karşılaşıp, sohbet etmek ve tokalaşmak istiyorum.
Sayın, Abdüllatif Şener’le.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!