YEREL YÖNETİMLERİN DURUMU
Türk toplumu yaşam biçimi ve siyasal düzen olarak çok partili çoğulcu, özgürlükçü, demokratik parlementer sistemi benimsemiştir.
Toplum bu tercihinin kamu yönetim sistemine de somut olarak yansıtılmasını ve böylece insanı ön plana alan, topluma karşı duyarı, sorumlu ve saygılı, kendisinin etkili olabileceği ve yön verebildiği bir kamu yönetiminin gerçekleşmesini arzu etmektedir.
Toplumun ikinci temel beklentisi ve özlemi ihtiyaç duydugu konularda ve tercihleri doğrultusunda kamu yönetimince kaynak savurganlığı yapılmadan nitelikli, hızlı ve verimli hizmet üretiminin sağlanmasıdır.
Kamu yönetiminin yerel topluluklara hizmet üreten kesimi, merkezin taşra kuruluşları ve yerel yönetimleri kapsayacak biçimde toplumumuzun bu iki temel özlemini ve beklentisini karşılayacak durumda olmadığı görülmektedir.
Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de kamu yönetiminin yerel topluluklara hizmet üreten kesiminin, merkezinin taşra kuruluşları ve yerel yönetimlerle birlikte geniş kapsamlı bütünleyici ve köktenci bir yaklaşımla yeniden yapılandırılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Günümüzde yerel yönetim kuruluşlarımızın da toplumumuzun demokratik, etkili ve verimli hizmet üreten yönetim hizmetlerine yanıt vermekten çok uzakta olduğu görülmektedir.
Yine yapılan araştırmalarda; Yerel yönetim birimlerimizin güçlü kuruluşta olmadığı, akçalı kaynaklarımızın yetersiz olduğu, gerçek anlamda demokratik bilimlerin olmadığı saptanmıştır.
Beş yıl ara ile yerel yönetim organlarının, yerel topluluk tarafından seçilmesi, bu kurumların demokratik nitelik kazanmaları için yeterli değildir.
Bunun için, yerel toplulukların kendilerini ilgilendiren konularda temsil edici organları aracılığı ile kendi kendilerini özgürce yönetmelerine olanak sağlanmalıdır.
Bunun yanında yerel demokrasinin kökleşmesi ve sağlıklı işlemesi için yerel toluluklara başka olanaklar sağlanmalıdır.
Seçim dönemleri arasında yerel yönetim kararlarının etkileme anlamında KATILIM, halkın bilgi edinme hakkına dayalı olarak SAYDAM YÖNETİM anlayışı bunların başında gelmektedir.
Bu makale Kamu Yönetimi Uzmanları Derneği’nin Ekim 1993 yılında TODİE’de düzenlediği Yerel Yönetimlerde Reform adlı paneldeki görüşler dikkate alınarak, yazılmıştır.
Aradan geçen 21 yılda açıklanan bu önerilerin hangisi dikkate alınarak Mart 2014’de uygulanmaya başlanan Büyükşehir Belediye Yasası’nda yer almıştır?
Esasında bu yasa İlçe Belediyelerinin yetkilerini önemli ölçüde daraltmış ve Beldeler ve köyler Mahalle’ye dönüştürülmüştür.
Bu durum yapılacak Belediye hizmetlerinin yapılmamasına, ya da eksik yapılmasına neden olacaktır.
Unutmayalım, Yerel Yönetimlerde Reform yerel halka danışılarak yapılır.