KEMAL DERVİŞ’TEN MEHMET ŞİMŞEK’E
Bundan tam 22 yıl önce, 2001 krizi patlayınca DSP, MHP ittifakı çareyi ABD’den ithal ettiği Türk ekonomist Kemal Derviş’te aradı.
Koalisyon hükümetlerinin yanlış politikaları ülkeyi sıfır noktasına getirmişti.
Aynı yıllarda başka ülkelerde önemli bir kriz yoktu.
Savaşa filan da girmemistik ama bildiğin battık.
22 yıl sonra AKP, MHP ittifakı.22 yıldır ülkeyi yöneten parti, devletin elinde ne var ne yok sattı.
Kamu maliyesini dengelemek için KİT’leri tasfiye etti.
70 milyar doları aşan bir özelleştirme (bilinen rakam bu) yaptı.
Dünyada paranın en bol olduğu döneme denk geldiler.
Kamuya ait fabrikaları satanlar, kamuyu özel sektöre garantör tayin edip garanti ödemelerle büyük bir yükün altına soktular.
Suriye iç savaşı ekonomide geriye gidişin başlangıcı oldu.
Milyonlarca Suriyeli ülkeye giriş yaptı.
Sığınmacıların bir süre kalıp, savaş biter bitmez ülkelerine dönecekleri düşünülüyor ve hiçbir fedakarlıktan kaçınılmıyordu.
Sonra bu hesap tutmadı ve bu fakir halkın emeği bu insanlara servis edildi. Kamu maliyesini rahatlatmak için satılan kurumlar TEKEL oluşturdu ve piyasayı ele geçirdi.
Bir taraftan onların kazanıp ülkelerine götürdüğü dövizler diğer taraftan 60 milyar doları aşan sığınmacı giderleri hazineyi eksinin altına düşürdü.
Yani bir anlamda 80 yıllık birikimleri satıp sığınmacılara yedirdik.
NAS diye gerçek ekonomide yeri olmayan bir formüle sığınıp 128 milyar doları ve takas dövizleri de erittiler.
Şimdi kasa tam takır kuru bakır.
22 yıl sonra bu defa İngilitere’den Mehmet Şimşek’i getirip 2001 krizinin aynısını yaşatıp, halkı sonraki çözümle yani kemerdeki son delikle yeniden imtihan etmenin yolunu denemeye başladılar.
Peki, uyguladığı program doğru mu?
Kesinlikle “Evet”
Ülke refah ve bolluğa ulaşır mı?
Kesinlikle “Hayır”
Seçimden önce bu yaşanacakları yazdığımda “Felaket tellalı” diyenler oldu.
Bu söz benim için güzel bir iltifat.
Yaklaşan felaketi haber vermek halkın yararına bir durumdur.
Gelelim biz ne zaman rahat bir nefes alacağız sorusuna.
Cevap çok basit “hiçbir zaman”
Sebebine gelince; Bizde batı gibi bir demokrasi kültürü oluşmadı.
Sendikaların ve STK’ların iktidar yandaşı olduğu bir toplumsal yaşamdan halk yararına bir şey çıkmaz.
Siyasi parti liderlerinin “Tek Adam” olduğu sistemden hiç bir şey olmaz.
Bu ülkede iktidar kadar muhalefette sorunlu.
Ön yoklama, merkez yoklaması, temayül, kontenjan gibi saçma sapan bir mantıkla hazırlanan milletvekili listesine hepimiz oy veriyor muyuz?
“Evet”
Yani seçilmişleri onaylıyoruz.
Yani bize seçtiklerimizi seçin seçimi yaptırıyorlar.
Emre uyup onaylıyoruz.
Sonuç biz halk olarak seçtiklerimizden değil seçilenler sınıfından medet umuyoruz.
Sonra ne mi oluyor?
Mecliste ki vekilleri iki konuda sıkı takibe alın.
- Kendi maaş ve özlük hakları gündem olduğunda.
- Vatandaşın hak ve hukuku söz konusu olduğunda.
İşte aradaki bu uçurum senin fakirliğin, sefaletin, yoksulluğun ve saflığının göstergesidir.
Mutluluk dolu bir hafta diliyorum.