HARİKASIN TÜRKİYE’M
Cumhuriyetimizin 100 yıl kutlamaları için çok şey beklemiştim.
Devleti yönetenlerin 100 yıl şerefine cumhuriyetin temellerinin atıldığı şu 4 ile; Samsun, Amasya, Sivas ve Erzurum’a Kurtuluş mücadelesini bir dahaki 100 yıla taşıyacak sembol yapılar ve ya anıtlar inşa etmesi ne kadar isabetli olurdu değil mi?
Ama böyle bir plan elbette yıllar öncesinden hazırlanarak hayata geçirilebilirdi!
Neyse biz ikinci yüz yıla şimdiden hazırlanalım!
Halkımızın cumhuriyet ve demokrasi sevdasına, Atatürk sevgisine şapka çıkarıyorum.
Bir avuç azgın azınlık hariç hemen her partiden, her görüşten insanımız adeta bir festival havasında ama çok ince mesajlarla bayramımızı kutladı.
Erk’e inat erkekçe, mertçe, kadınca yani bize yakışırca kutlandı bayram.
Gurur duydum milletimle.
Buradan çok ders çıkardım, dilerim çıkarması gerekenlerde o dersi çıkarır.
Siz ne yaparsanız yapın, alternatif tarih yazın, Atatürk’ün kurduğu kurumda isterseniz Atatürk’e kılıç çekin,
halk size değil ona itibar ediyor ve farkında mısınız bilmiyorum ama onu seven halk size diş biliyor.
Mesela hamasi lafları nutukları kimse yemiyor.
Artık teknoloji var “Nutuk” okuyan ona sarılıyor.
Hayat pahalılığı milletin belini büktüğünde “Her fabrika bir kaledir” sözünün ne kadar önemli olduğu bir daha vücut buluyor.
“Mecbur kalmadıkça savaş cinayettir, yurtta sulh cihanda sulh” sözünün Gazze’de olanları görünce ne kadar değerli olduğu bir kez daha gün yüzüne çıkıyor.
Yineliyorum, halkımız yediden yetmişe Cumhuriyet ve Atatürk’e sahip çıktı.
Buradan çıkarım yapması gerekenlerse siyasi partiler.
Dostça bir uyarı yapayım, halk iktidarada, muhalefetede güvenini yitirmiş durumda.
Siyaset kurumu, siyaset ederken sergilenen (U) dönüşleri liderleri gözden düşürüyor.
Ve dönüp insanlar hakklı olarak “Ah Atam” diyor…