Bütün dünyada sükse yapan “2012 Dünyanın Sonu” filmini hatırlıyorsunuz sanırım. Film bu ya, güneşteki patlamalar dünyanın çekirdeğinde reaksiyona neden olur. Aşırı ısınan çekirdek dünyanın manyetik alanını etkileyerek kıtaları harekete geçirir. Korkunç depremler, tsunamiler, yanardağ patlamaları…. Holiwood’un dandik muşamba dekoru içinde hepimize “olur mu olur” dedirten bir fantezi!
Oysa ben size şimdi gerçek bir kıyametten söz edeceğim. Hepimiz hatırlıyoruz, 2011 sezonuna girerken, dünyanın turizmden en fazla para kazanan, Yunanistan, İtalya, İspanya gibi ülkelerinde karışıklıklar, gösteriler ve ekonomik kaos başlamış; yine Mısır, Tunus, Libya gibi Akdeniz’e kıyısı bulunan ülkelerde ise harbiden iç savaş çıkmıştı. Yukarıda isimleri geçen ülkelerin tamamı turizmde Türkiye ile rekabet içinde olan ülkeler, buralarda başlayacak olan istikrarsızlıkların, ülkemizi tercih eden turist sayısını etkilemesi doğal… İşte bu durumu hesap eden turizmle ilgili kurum ve kuruluşlar 2011 Sezonu başlarken, ellerini ovuşturarak “sezon iyi geçecek” diyordu.
Turizmle ilgili kiminle konuşsanız “gelen turistlerin kalitesiz” olduğundan dem vuruyor. Bir defa bu bakış açısının insani ve ahlaki çirkinliği, parası olana “kaliteli”, parasız olana ise “kalitesiz turist” diyoruz. Bu iğrenç kapitalist bakışı bizim genel zihniyetimiz ve yaşam tarzımızı da ifade ediyor. Neyse konumuz bu değil. Geride bıraktığımız 2011 Sezonundaki olumlu parametreler tamamen değişmiş, Tunus, Mısır ve Libya’daki olaylar buralarda sonuçlanmış durumda. Karışıklar nedeniyle sarsılan ekonomilerin umudu turizm… İnsan medeniyetinin sıfır noktası ve her şeyin başladığı yer olan Mısır, göz kamaştıran tarihi eserleriyle misafirlerini bekliyor. Mısır’a göre nispeten daha az geliri olan Tunus ve Libya’nın umudu da turizm. Fiyatlar onda bire düşmüş durumda. Yunanistan, İtalya ve İspanya’da da fiyatlar yarıya düştü.
Bu gelen film değil, şaka değil, 2012 sezonu turizmciler açısından gerçek bir kıyamettir. Allah taksiratlarını af etsin!
TURİZMİN KIYAMETİ 2012 SEZONU
Paylaş
