TERÖRE VE SAVAŞA HAYIR…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

cemalEskilerden kalan ve bu gün pek hatırlanmayan şöyle bir atasözü vardır. “erkeğin kötüsü vatan diye, kadının kötüsü keten diye ağlarmış” Tabi ki bu söz; özgüvenini yitirmiş, vatanını savunamayacak kadar cesaretsiz, korkak vs. erkekler ve şehre giden kocasına kırk yalvarma ile sipariş verdiği fistanlık kumaşı alınmadığı için gözyaşı döken yarı köle kadınlarımız için söylenmiş bir deyiştir.
Yıllardan beri bağırırız “şehitler ölmez, vatan bölünmez” diye. Bu söylemin siyaseten söylenen bir slogan olduğunu düşünüyorum. Sanki bir ağıt yakma şekli gibi. Gün geçmiyor ki hayatının henüz baharında olan bir evladımız hain kurşunlara hedef olmasın. Biz ne yapıyoruz? “şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganları ile gencecik bedenleri son yolculuğuna uğurlayıp, önemli bir görev yapmış olmanın gururunu yaşıyoruz.
Bu alçaklara, bu hainlere bu silahları kimler veriyor?
Bunları finanse ediyor?
Bunlar hangi bataklıkta çoğalıyor?
soruları zaman,  zaman öne çıksa da ciddi olarak üzerine gitmiyoruz. Gidemiyor
NEDEN? SAVAŞA HAYIR!
Savaşın nedeni ne olursa olsun, sonuçta; birbirlerini hiç tanımayan ve ne için savaştıklarını dahi tam olarak bilmeyen insanların, bir birlerini yok etmeleridir.
Dünya üzerinde bulunan tüm canlılar, henüz evrimlerini tamamlamadıkları için, kişisel “ego”larının sürekli esiri durumundadırlar. Bu nedenle, kişiler arası ve devletlerarası sürtüşmeler, kavgalar ve savaşlar her zaman kaçınılmaz olmuştur.
Ancak; Dünya tarihini gözden geçirdiğimizde, patlayıcı savaş araç ve gereçleri kullanılmaya başladığından bu yana, savaş; sadece cephelerdeki savaşanlarla sınırlı kalmayıp, savaş karşıtı suçsuz insanları, çocukları, kadınları, yaşlıları ve milli servetleri de yok etmeye yönelik bir vahşet haline dönüşmüştür.
Günümüzde savaş; kitleleri de yok etmeye yönelik olduğu için, en son seçenek olmalıdır. Bizzat halkın onayını almadan, yönetenlerin savaş kararı almaları, yönetim biçimlerinin adı ne olursa olsun, insanların yaşama haklarını hiçe sayan ilkel bir davranıştır.
Ayrıca, savaş kaçınılmaz son çare ise; din-dil-ırk-mezhep gibi faktörler ön plana çıkartılarak, savaş karşıtı olma nedenleri arasında sayılmamalıdır. İnsan yaşamını gerektiren ve öz varlıklarından kaynaklanan maddi çıkarları ile ülke bütünlüklerini yok etmeye yönelik tehditlerin varlığı,  savaş kararı alınmasında en önemli ve tek neden sayılmalıdır. Aksi takdirde; bu konuda yapılan her türlü eylemler veya söylemler, gerçeklerden uzak, politik çıkar amaçlı gösteri niteliğindedir.
Savaşsız ve sağlıklı bir yaşam dileklerimle, saygılarımı sunuyorum.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!