TEMBELLİĞE SON
Sevgili okuyucularım, kilonuzda ve genel sağlığınızda istikrarı sağlamak için, egzersizlerinizi istikrarlı bir şekilde yapmalısınız!
“Oruç zamanı boyunca spor yapmasam” demeyin! Sakın sporu bırakmayın!
Yaptığınız egzersizler tutarlı değil. Bir hafta yapmanız gereken günlerde egzersizinizi yapıyorsunuz geri kalan iki hafta spor salonunun önünden bile geçmiyorsunuz. Daha sonra uzun bir aradan sonra spor salonunda alıyorsunuz soluğu. Bu durum biyolojik sisteminizin korumaya çalıştığı kiloyu, daha fazla almasına neden olabilir; düzensiz egzersizin, vücudun doğal dengesine zarar verdiğini, böylece kiloda artışa yol açtığını ve kilo vermeyi zorlaştırdığını daha önceki yazılarımda bildirmiştim. Bu nedenle sporunuzu, devamlı yapmanız gerekir.
Düzenli egzersiz yapılmadığında ve bir anda yoğun aktivite yapılmaya başlandığında kalp ve ciğer her zamankinden fazla çalışır. Böylece egzersize adapte olamazlar. Bu tarz egzersizlerin sadece fiziksel etkisi yoktur, aynı zamanda duygusal ve psikolojik olarakta etkiler. Çünkü insanlar hedeflerine ulaşamazlar, daha mutsuz hissederler ve ümitsizliğe kapılırlar. Bu da yeni bir egzersiz programına başlamak istendiğinde motivasyonunuzu negatif etkiler.
Hedeflerinizde kararlı olun!
Bir sporcu için hedefler koymak iyidir. Çünkü ağır egzersizler sonunda bir amaç olduğu için sporcuların gözünde büyümez. Amaç kilo vermek olduğunda, süreklilik sağlanmaz. Bunun başlıca nedenlerinden biri genellikle “Kilo veremiyorum” ya da “İstediğim kilodayım” düşünceleri olur. Fakat kötü haber; bu düşüncelere sahip olanlar verdikleri kiloları sonradan tekrar alırlar.
Kiloyla ilgili bir hedefiniz olması, sizi istediğiniz kiloya inmenize yardımcı olur. Fakat verdiğiniz kiloları tekrar almak istemiyorsanız (ki kimsenin istediğini düşünmüyorum), bunun için hedefinizin daha geniş kapsamlı olması gerekir. Egzersizinizi istikrarla yapan ve bunu hayat tarzınızın bir parçası haline getirenler, amacı sadece kilo vermek olanlara göre daha başarılı sonuçlar elde eder.
Bunun için kaç kilo vereceğinizden öte, hayatınıza kaç beden devam etmek istediğinizi düşünün. Spor yaptığınızda kaç kalori yakacağınızdan çok, kas oranınızın ne kadar artacağını düşünmeye çalışın.
İnsanların eğilimleri genellikle ilgilerini çeken popüler sporlardan yana olur. Belki de maymun iştahlılığın en çok işe yaradığı yer spor salonlarıdır. Spor istikrarınızı kaybetmeyin fakat farklı sporlarla vücudunuzu şaşırtın. Aynı egzersizi yapmak hem sıkıcı olur, hem de vücudunuz egzersize alışır. Sporda farklı branşlara yönelmeniz daha etkili sonuçlar almanıza neden olur. Kaslarınızı sürekli farklı hareketlerle kullanın ve daha fazla kalori yakın. Böylece metabolizmanızda hızlanacaktır. Bu noktada sporları birbiriyle uyumlu şekilde kombinlemelisiniz. Mesela koşuyor ya da bisiklete biniyorsunuz, bu hareketlerden sonra kaslarınızı gevşetmek için yoga yapmalısınız. Amacımız vücudumuzun ve kaslarımızın dengesini bozmadan sağlıklı bir şekilde kilo vermek olmalıdır.
Kendimizi motive eder, güzel günleri düşünürüz ve çabuk sonuç alacağımızı düşünüp olağan gücümüzle ağır bir maratona hazırlanırmışçasına spora asılırız. Fakat bu hiçbir sonuç getirmeyeceği gibi aynı zamanda sizi hem fiziksel, hem de ruhsal olarak yorar.
Spora iki- dört hafta arasında iki veya üç günlük egzersizlerle başlayın. Daha sonra bu sisteme vücudunuzun alıştığını hissettiğinizde günleri artırın. Fakat her ne kadar vücudunuz dayanırsa dayansın kesinlikle her gün spor yapmayın. Haftanın bir günü vücudunuzun dinlenmesi, kendini toparlaması, güç kazanması ve yenilenmesini sağlayın. Böylece daha iyi sonuçlar alırsınız.. Kilo vermeyi hedefleyip, spora başladığımızda zihinsel enerjimizi çoğu zaman görmezden geliriz. Fakat önemli olan vücudunuzun tamamıyla bir uyum ve rahatlık içinde olması gerekir, sabrın sonu selamettir.
Hepinize spor, sağlık, huzur ve mutluluk dolu günler dileklerimle.