Taşer’den cevap
Paylaş
Mahmutlar’ın eski Belediye Başkanı Hüseyin Taşer, kaleme aldığı yazıyla ilgili olarak kendisini eleştirenlere cevap verdi.
Mahmutlar Eski Belediye Başkanı Hüseyin Taşer, “28 Aralık 1020 tarihli Mahmutlar Post Gazetesi’nde yer alan CHP Mahmutlar Belde Başkanı ve Belediye Meclis üyesi, Sayın, İbrahim Sayar’ın “Taşer İşine Baksın” ve AK Parti Belde Başkanı, Sayın Muhterem Anılgan’ın “Seninle muhatap olmayız” başlıklı şahsıma yönelik demeçlerini saygıyla karşıladım” dedi.
“ÜLKÜSÜZ İDEALSİZ SİYAETÇİ BOŞ KOVAN GİBİDİR”
“CHP Belde Başkanı ve Belediye Meclis üyesi, Sayın İbrahim Sayar, “Taşer bize akıl vereceğine kendi işine baksın..” uyarısında bulunmuş” diyen Mahmutlar Eski Belediye Başkanı Hüseyin Taşer, “Herkes, elbette, kendi işine bakacaktır. Fakat, siyaset herkesin ucundan tutması gereken memleket hizmetidir. CHP’nin ülküsünü öğrenmek CHP’de siyaset yapmak isteyenlerin ilk ödevidir. Ülküsüz, idealsiz siyasetçi boş kovan gibidir. Aksi halde çabuk tökezler” dedi
Taşer, “Ortanın solu ve Sosyalizm ideolojisini benimsemiyorsa, altı ok’un anlamını bilmesinde yarar vardır. Siyaset geçinme yeri değil; halka hizmet yeridir. Siyasetten geçinmeye kalkıldığında eleştirilen noktalarda bir birinize düşer, uyarıldığınızda da sert ve hırçın delikanlı kesilerek saldırıya geçersiniz. Sizlere dürüst olmamakla ithafda bulunmadığımı; Mahmutlar Belediye Yönetiminde bu dönem görevli olduğunuzdan Mahmutlar’ın bir evladı olarak köşe yazımda sıkıntılarınızı paylaşmak için yanlışlar üzerinde sadece birkaç eleştiride bulunduğumu; bu dönemin, CHP yönetiminin daha başarılı olması, çeteleşmeyi bitirmesi gereğini ifade ettiğimin anlaşılması gerektiğini açıkladım. Şiddetli öfke, sert ve çirkin saldırının gereği de yoktur. Başkan ve meclis üyeleri her daim birliktelik mesajı verebilmelidir. Aynı parti seçmeninin desteğini alanların daha da dikkatli olması gerekir” diye konuştu.
“AK PARTİ SEVİYESİNİ ORTAYA KOYDU”
Taşer, “AK Parti Belde Başkanı, Sayın, Muhterem Anılgan; “Seninle muhatap olmayız” sözünün altındaki demecinde AK Parti seviyesini ortaya koymuştur. İdari kademede bulunmuş bazı şahsiyetlerinin benimle ve Mahmutlar halkı ile muhatap olacak yüzü yoktur” dedi.
“AK Parti yönetiminin gerçekleriyle yüzleşince yanlışlarını kabul edileceği yerde gençlik heyecanı ile saldırı ve sataşmaya varacak sözler sarf etmek durumunda kalmıştır. Halkın yüzüne bakacak yüzü bulunmayanların toplantı veya düğünlerde konuşmadan kaçması doğaldır” diye konuşan Taşer, “Aynı şeylerin aynı ortamlarda tekrarlanması zihinlerin tazelenmesi anlamına gelecektir. Dostluğumuza her zaman inanır ve güvenirim. Yalnız, ayna öne geldiğinde siyasetçi halini kabullenip, sataşma yerine öz eleştiriyle doğrulara yönlenebilmelidir. Herkes hata yapabilir, eleştirilir de” dedi.
“SİYASET HİZMET ÜRETME SANATIDIR”
Taşer, “Her iki politikacı memleket evlatlarının sataşmacı ve saldırgan tutumlarından zaman içinde uzaklaşarak daha uyumlu ve birliktelik içinde Mahmutlar’ın meselelerine bakış noktasında yararlı olacaklarına inanmaktayım. Yayınlanan köşe yazılarımda hukuksal açıdan uygun görünse bile; etik, ahlâkî açıdan kaygı yaratan konuları eleştirilmiştir. Her iki partinin de yetkilileri “doğru veya yanlış” diyecekleri yerde sataşmaya kalkışmışlar.
Küçücük sayfadaki dört düzgün satıra bu kadar alınan ve toplum karşısına çıkarak halkla sohbet bütünlüğü sağlanmasından kaçınanların meydanlarda yer aramaları anlaşılır değildir. Siyasette seçim kazanıp kaybetmekle her şey kazanılmış veya kaybedilmiş demek değildir. Ülkenin içinde bulunduğu gündemi fark edin, ilke ve ülkülerinizi sağlam tutun, dürüst ve yapıcı kalın. Halk, gazete manşetlerinden veya sokaklardan konuşmaz. Halk sandıkta konuşur. Halkın sohbetine ipotek konmaz. Sonucu saygıyla karşılamak erdemdir.
“İman, ahlâk, adalet” ilke ve ülkülerinden taviz vermeden yapılan siyasette siyasetçi tek seçim kaybeder. Siyaset, bir şey olma değil; hizmet üretme sanatıdır. Bir şey olma nasiplerle mümkündür. İlke ve ülkülerini kaybeden siyasetçi, halkı, rotası kaybolmuş gemide taşımaya çalışır. Akîbeti ise fırtına ve yüksek dalgaların elindedir. Cenab-ı Allah herkese gönlündeki iyi niyetlerini icra edecek makam ve mevkiiler nasip etsin” şeklinde konuştu.
Değerli kardeşimiz ismini yazmamış ama doğru söze ne denir. Yalnız olduğumu hissediyordum ama demekki benim gibi düşünen başkaları da varmış. Allah senden razı olsun kardeş. Teşekkür, bir insanlık değeridir.
Sap ile samanı ayırmak gerekir ki, siz bunu gayet güzel ayırmışsınız. Ne diyeyim, darısı devekuşu gibi kafasını kuma gömüpte benim ve sizin gördüklerinize, bildiklerinize göz yuman, kulak tıkayanların başına…
Bazen halklarda hata yapabiliyor, sizi belediye başkanı yaptığı gibi… Geçenlerde beş yıllık faaliyet raporunuza baktım. Mahmutlarlı olarak kaybettiğimiz beş yıla üzüldüm. Hiç bir Camiye, Okula faydanız olmadı “o bizim işimiz değil” dediniz, Spora hiç katkınız olmadı, Belediye Hizmet Binasının çevre düzenini bile yapamadınız, Kendi doğduğunuz ananızın babanızın yaşadığı mahallenin içme suyunu yapamadınız, Geçmişinizin yattığı Karabelen Mezarlığının istinat duvarını yapamadınız, abdest alacak suyu, namaz kılacak yeri bile yoktu mezarlığın, yapamadınız… Recepliye Mesire yeri ve mescit yapacağım dediniz yapamadınız, iki adet çocuk parkı haricinde hiç park yapamadınız, iki tanesine de sadece ağaç dikebildiniz insanların oturabileceği bankları bile koyamadınız, Beldenin hiçbir yerine bir metrekare kaldırım yapamadınız, Barbaros Caddesinin çevre aydınlatması yoktu tozdan millet yürüyemiyordu, bir metrekare asfalt dökemediğiniz gibi bozulan asfaltı bile yamayamayıp mıcırla kapatırdınız, Belediyeye bir tane işmakinesi alamadınız, bir transit, bir çöp arabası ve bir makam aracı hariç bunlar da ikinci el hiç araç alamadınız, birkaç menfez, yolu olmayan bir köprü, iki çocuk parkı, iki çeşme, çok şaibeli bir kaç pafta imar ihalesi, üç beş milyara peşkeş çekici otobüs hattı ihalesi, derin deşarj hattı ve parasını ödemediğiniz altyapı ihalesi haricinde çook düşündüm bir şey bulamadım yaptığınız. Sonuç icarlık olan bir belediye… siz hiç utanmadınız mı belediye araçlarının icralık olmasından ve icradan kaçırmak için şimdiki cezaevinin bulunduğu yere araçları saklamaktan…Hala politika yapıyorsunuz.
Sizden Sonra
Yukarı Mahalleye: Karabelen İçme Suyu Deposu, Karabelen Mezarlığı Düzenleme işi, Yastıbağ Mezarlığı Düzenleme işi, Klıçaslan Okulu önüne fitness parkı, Mesire Alanı, Onaltı Derslikli Okul, Sabri Okur Parkı, Recepli Mescidi, Seladin Mevkii Yolun Asfaltı, Mesire Alan yolunun açılması ve asfaltlanması, Yukarı Mahalle Cami iç ve dış düzenleme işi.
Yeni Mahalleye: Mevlana Kavşağından Yangılıya Kardar Atatürk Caddesi Kanalizasyon, Yağmur Suyu ve Kilitli parke taşı yol ve kaldırım düzenlemesi, Vatan Caddesi, Mevderes Bulvarı, Barbaros Caddesi yol ve kaldırım işlerinin yapılması, Erciyes Kültür Parkının yapılması ve çevre sokaklarının kilitli parke ile yapılması, Hizmet binası üçüncü katı ve çevre düzeninin yapılması, on iki tirilyonluk arıtma tesisi yapımı, pazar alanının ve bütün stabilize yolların asfaltlanması, Yeni Mahalle Okulunun eski binasının sil baştan tadilatı, Kız kuran kursu ve sağlık ocağı kazandırılması, Düğün Salonu, Çini Atölyesi……Yeni Mahalle Okulu Kalıdırmları, Okulun Bahçe düzenlemesi, Okulun Konferans Salonu, Akıllı tahtalar, Bilgisayarlar ….
Cumhuriyet Mahallesi: Selahattin Yaman Caddesi, Şükrü Top Caddesi, Zafer Caddesi, Deniz Kent Sitesi yanında bulunan sokak, Yeni Salı Pazarı ve Parkı, Mehmet Çakır Caddesi, Barbaros Caddesi, Atatürk Caddesi, HÜSEYİN TAŞER PARKI, Şükrü Hoca Parkı, Mustafa Şahin Parkı, Merkaez Camii, Dörtyol Mezarlığı düzenleme işi,Sarıhasanlı Camii çevre düzenleme işi, Göleviz Camii çevre düzenleme işi, Keşbeleni Mevkii içme suyu deposu yapım işi, Belediye Mezarlığı Düzenleme işi, 50. Yıl Okulu Kaldırım düzenlemesi işi, Bütün sayılın caddelerin mezarlıkların alt yapı ve yağmur suyu hatlarının yapılması, bütün stabilize yolların asfaltlanması, bu projelerin tamamı örnek projelerdir ve tamamı profesyonelce yapılmıştır.
Hizmet Araçları: Bir grayder, bir yükleyici kepçe, bir 4×4 kepçe, bir traktör, iki silindir, bir zift aracı, bir paletli kepçe, cenaze yıkama aracı, iki büyük zift tankı, beş çift kabin kamyonet, iki damperli kamyon, bir çöp kamyonu, iki doblo, bir makam aracı, bir çekici, beş motorsiklet, bir itfaiye aracı 11. kata kadar merdivenli… ilaçlama motorları… bol miktarda çalışma araç ve gereçleri… hizmet birimleri ve büroları… bilgisayarlar. (Siz belediyeyi bıraktığınızda sadece bir adet fotokopi makinesi vardı.) İnanın hizmetlerin üçte birini unutmuşumdur.
Sayın Alaattin Çakır; sizi, Sayın Hüseyin Taşerle kıyasladığım ve yaptığınız hizmetleri sayarken bir çoğunu unuttuğum için sizden özür dilerim.