Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Başkanı Eray Erdem, 2023 yılını değerlendirdiği toplantıda turizm, inşaat, tarım sektörlerinin sorunlarına ve gündeme yönelik çarpıcı açıklamalar yaptı
Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Başkanı Eray Erdem, Alanya basını ile bir araya gelerek 2023 yılı değerlendirme toplantısını gerçekleştirdi. Meclis Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıda, Erdem ve ekibinin göreve geldiği günden bu yana gerçekleştirdiği faaliyetler video sunum şeklinde katılımcılara aktarıldı. Toplantıda yapılan video sunumunda, ALTSO’nun geçtiğimiz dönemde hayata geçirdiği projeler, düzenlediği etkinlikler ve üyelerine yönelik sağladığı destekler detaylı bir şekilde incelendi. Erdem, odanın stratejik hedefleri doğrultusunda gerçekleştirilen çalışmaların, Alanya iş dünyasına ve ekonomisine olumlu katkılar sağladığını vurguladı. Başkan Erdem, toplantının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Seçim döneminde ortaya konan ‘Tercih sizin, Alanya hepimizin’ sloganıyla belirledikleri hedef doğrultusunda, Alanya’ya birlikte sahip çıkma misyonuyla hareket ettiklerini ifade etti. Sorunların çözümü ve hizmetlere odaklandıklarını belirten Erdem, iş dünyasıyla işbirliğini güçlendirmeyi ve Alanya’nın kalkınmasına katkı sağlamayı amaçladıklarını söyledi.
‘MOBİL GÖÇ ARACI ALANYA’YA YAKIŞMAZ’
Başkan Erdem, Mobil Göç Noktası Hizmet Aracı’na yönelik eleştirilerine ilişkin de konuştu. Bu hizmetin Alanya’nın turizm kimliğine uygun olmadığını ifade ettiğini belirtti ve Alanya Kaymakamı Ürkmezer ile bu konuda yaptığı görüşmeleri paylaştı. Erdem, Mobil Göç Aracı’nın turizm bölgelerinin hassas yapısına uygun olmadığını düşündüklerini vurguladı. ALTSO Meclis Toplantısı’nda Erdem ‘Mobil Göç Noktası Hizmet Aracı’na yönelik ‘Bir kişi kafe veya restoranda oturuyor, yetkili bir kişi gelip kimlik soruyor. Eğer oturum izni yoksa kişi karga tulumba götürülüyor. Bu, sanki ormanda vahşi hayvan avına çıkmış gibi bir durum ortaya çıkarıyor. Bu kabul edilemez bir durum” ifadelerini kullanmıştı. Alanya Kaymakamı Fatih Ürkmezer’in ‘karga tulumba’ ifadelerinin doğru olmadığını söylediğini belirten Erdem, “Karga tulumba, maksadını aşan bir söylem oldu. Bu yüzden özür dilerim. Tabi ki biz ülkede kaçak kimse barınsın demedik, demeyiz. Esas olarak doğru ancak usulün Alanya’nın turizm kimliğine yakışmadığını düşünüyoruz. Turizm bölgelerinin hassas yapısından kaynaklı burada mobil göç aracına gerek yok. Kaymakam Bey ile yaptığımız görüşmede de bunu yineledim. Kendisi de teşekkür ederim. 1 yılda birçok sorunu kamuoyuna hiç duyurmadan kendi aramızda konuşarak ortak akılla çözdük” dedi.
‘OTELE GELEN TURİSTİN YÜZDE 95’İ ALANYA’YI GÖRMÜYOR’
Başkan Erdem, otelde kalan turistlerin sadece yüzde 5’inin Alanya’yı gördüğünü, geri kalanın otelden çıkmadan tatillerini tamamladığını belirtti. Konutta kalan turistlerin otelde kalanlardan daha fazla harcama yaptığını savundu. Bu durumu, konut misafirinin dışarıda gezip harcama yapmasıyla açıkladı. Erdem, “Konuta gelen misafirin harcama oranı otele gelenlerinkinden belki 5-10 kat daha fazla. Otelde konaklama süresi pandemi ve dünyadaki ekonomik kriz nedeniyle 7-8 günden 4-5 güne düştü. Oysa konut kiralayan turistin kalma süresi 1-2 ay. Yabancı nüfus yoğunluğundan, sorun getiriyor diye korkmamamız lazım. Yoğunluk olan yerde sorunlar olacaktır, bunu görüp yasaklarsak doğru değil. Yolda trafik kazası oldu diye yolu kapatmak olmaz. Bize düşen kaza olmamasını sağlamak. Alanya esnafına sorun, apart otel müşterisinden memnundur. Bugün de konutta kalan aynı mantık. Çünkü dışarıda geziyor, harcama yapıyor. Benim iki otelimde 2 bin 500 kişi kalıyor, bir haftalık tatil süresinde yüzde 5’i Alanya’yı görüyor. Gerisi otelden çıkmadan tatili bitirip gidiyor. Bir paket satın alıyor, onun üstüne bir harcaması da yok” dedi.
‘TAPU VAR İKAMETGAH YOK’
İnşaat sektöründe yaşanan sorunlara değinen Erdem, Alanya’da evi olan yabancılara bile oturum izni verilmemesi konusuna dikkat çekti. Erdem, “Tapu veriyoruz ama oturamazsınız diyoruz. Yani araba aldım, kontağı yok. Böyle bir şey yok. Demografik yapının bozulmaması için uygulamalar yapılsın ancak Alanya’da uygulamalar biraz farklı olsun. Bu uygulamalar Alanya’ya uymuyor derken sektör temsilcilerinin hepsinin işini eksiksiz, dört dörtlük yaptığını da iddia etmiyoruz. Hatalı iş yapan arkadaşlarımız var maalesef. Onlara sen de bu hatanı düzelt ki biz de yukarılara gittiğimizde elimiz güçlü gidelim diyoruz” dedi.
‘AİDATIN MİKTARI DEĞİL, NEREYE HARCANDIĞI SORULMALI’
ALTSO Meclis Toplantısı’nda kabul edilen 2024 yılı aidat ücretlerine değinen Erdem, artışın mevzuatlara uygun olduğunu belirtti ve üyelerin asıl sorması gereken sorunun aidatın nereye harcandığı olduğunu söyledi. Şirket hacmine göre 3 bin TL ile 4 bin 750 TL arasında belirlenen yıllık aidat ücretlerinin mevzuatlar çerçevesinde artırıldığını ifade eden Erdem, “Zam oranı gayet makul. Üyelerimizin çoğunluğuna aidat 3 bin TL. Yani aylık 250 TL. Enflasyonist ortamda bir öğün yemek parası. Oturduğunuz sitelerde site aidatları ne kadar? Üyelerin asıl sorması gereken soru ‘Benim verdiğim aidatı nereye harcadın’ olmalı.”
‘HERKESE RUHSAT VERİLMEMELİ’
İnşaat, tarım ve turizm sektöründeki sorunların ardından iş insanlarının yatırım tercihlerinin nasıl değiştiğini aktaran Erdem, tavsiyelerde bulundu. Alanya’nın ticari karakteristiğinin uzun vadeli faaliyetlere uygun olmadığını ifade etti. İnşaat sektöründe herkesin müteahhitlik yapmaması gerektiğini vurgulayarak, sektöre pimi çekilmiş el bombası gibi dalanların sorun yarattığını ifade etti. Maliyetin bir kısmını ana sermaye olarak koyamayan firmalara ruhsat verilmemesi gerektiğini savunan Erdem “Aslında her iş bir çıraklık, bir kalfalık, bir ustalık gerektirir. Param var ya da gözüm kara deyip şu yatırımı yapar, şu riski alır, para kazanırım dememek lazım. İnşaat sektörü yoğun olduğu ve alıcıların yüzde 90’ı yabancı olduğu için en ufak bir olumsuzluk sadece o sektörü değil, Türkiye’nin de marka değeri, şehrin marka değerini zedeliyor. Bunun düzenlenebilmesi, bir düzene oturtulması lazım. Sermayesi olan müteahhit oluyor. Yüksek volümlü bir işte herkes bu işi yapamamalı. Adam riski alıp sektöre pimi çekilmiş el bombası gibi dalıyor. En ufak kırılmada hemen fiyatı aşağı çekiyor. Sektöre yıllarca emek vermiş, sermayesini bağlamış sektör temsilcileri ise fiyatı aşağı çekemiyor. Bu fiyat farkını yabancıya anlatma şansımız yok, ülkede güven ortadan kalkıyor. Bizim en büyük kaygımız Alanya’nın gerçek misafirlerini kaybetmemiz: Avrupalılar. Rus, İranlı beş parayla geliyor on paralık kontrat imzalıyor. Günün sonunda müteahhit de biz de mağduruz. Rusya-Ukrayna Savaşı ile otellere ekonomisi iyi Ruslar da geldi. İyi değerlendirilemediği için o misafirleri de kaybettik. Özellikle inşaat sektöründe yapacağı yatırım maliyetinin belli bir kısmını ana sermaye olarak koyamayan firmaya ruhsat bile vermeyeceksin. Bu kadar net. Çok basit şeylerle çözülebilecek konuları çözemiyoruz” ifadelerini kullandı.
