SOSYAL POLİTİKA VE İŞSİZLİK
İşsizlik çağdaş toplumun en önemli problemlerinden biri olup en büyük nedeni de o ülkedeki ekonomik düzenin bozuk olmasından ileri gelmektedir.
Daha doğrusu işsizlik o devletin istihdam, para ve dolayısıyla genel ekonomi düzenine bağlı olan bir konudur.
Bir ekonomi düzeninin iyi olması cari ücret karşılığı çalışmak isteyen herkese iş sağlamasıyla ölçülür.
Şayet bir ülkede çalışmak isteyenlerin çalışmak istedikleri halde iş bulamamaları o ülkedeki ekonomi düzeninin hatasından; daha doğrusu işsizliğin başlıca nedeni o ülkedeki cari ekonomi düzeninin iyi olmamasından ileri gelmektedir.
Bilindiği üzere işsizlik sosyal politikanın en önde gelen konularından biridir.
O halde sosyal politika ilk etapta işsizliğin nedeni olan ekonomik düzendeki bu aksaklıkları düzeltmeye çalışmalıdır.
Bunun yanında işsizliği doğurduğu sefalet, ruhi çöküntülerin kaldırılması için devlet tarafından bazı önlemlerin alınması gerekir.
Bundan başka iş piyasasının iyi düzenlenmesi, işçi arzı ile işçi talebinin iyi işler bir şekilde organize edilmesi ve bunların karşılaştırılması, bu maksatla iş ve işçi bulma kurumlarının oluşturulması ön planda tutulmalıdır.
Bunun yanında sosyal politika önlemi olarak işsizlikle mücadele amacıyla işsizlik sigortalarının oluşturulması gerekir.
Biz burada işsizliğin nedenleri ile bununla mücadelede alınacak önlemlerin bazılarını dile getirdik.
İşsizliğin sayısal durumunu incelersek ülkemiz açısından üzülerek ifade etmek gerekirse gerçek işsiz sayısı kartopu gibi giderek büyümektedir.
Yazılı ve görsel medyada yer alan ve DİSK’in yaptığı son araştırmaya göre gerçek işsiz sayısının 6 milyon 611 bin civarında olduğunu bunun yaklaşık 1 milyon dolayındaki üniversite mezununun ellerinde diplomaları ile iş aradıklarını açıklıyordu.
Ülkemizde yaşanan en büyük sorunların biri de işsizlik ve bununla mücadele gelmektedir. Devlet ve özel sektör tarafından yeni iş sahaları açılmadıkça işsizlik için alınacak bütün önlemlerin (örneğin, işsizlik sigortası vb.) hiçbir yararı olmaz.
Bunun için önce ekonomik düzenin noksanlıklarını giderecek, mevcut kaynakları kullanacak bir ekonomik düzen kurmak ve ulusal gönenci en yüksek düzeye çıkaracak şekilde çalıştırmak gerekir.
Kaldı ki buda yeterli değildir. Kurulmuş bir ekonomik düzende ulusal gelirden bütün sınıflar eşit pay almalıdır.
Bunun için üretime yönelik iyi bir ekonomi düzeni ve maliye politikası ile birlikte alınacak bunun gibi sosyal politika önlemleri toplumda olumlu tesir yapabilir ve sınıflar arasında sosyal ve ekonomik bir denge kurabilir.