SOSYAL MEDYA VE ASOSYAL TİPLER
İnsanlık tarihinin dönüm noktaları vardır. Mesela ateşin bulunması, tekerleğin icadı, avcılıktan ve toplayıcılıktan klan yaşama geçme…. Klan’a (küçük insan topluluğu), insanoğlunun uyum göstermesi, bugün 20 milyonluk nüfuslarıyla dev metropollerin temelini oluşturur. İnsanların yoğun olarak yaşadıkları yerlerde sanatın, felsefenin, bilimin ve keşiflerin daha fazla olduğunu görmek mümkündür. İnsanoğlu binlerce yıllık çileli yolculuğunun sonunda medeniyetini belli bir noktaya getirmiştir. Manyağın biri çıkıp atom bombalarıyla dünyamızı yok etmese, insanoğlu bir gün ışık hızının katlarına da çıkacak ve evrende yoluna devam edecektir.
Son dönemin en büyük keşfi internettir… İnternetle beraber sınırlar, kalkmış dünya “küresel bir köy”e dönüşmüş oldu. Bu sistemin insan yaşamında ne türlü değişimler yarattığını on yıl sonra daha iyi göreceğiz. Her yeni keşif kendi içinde gizli tehlikeler de taşır. İnternet de öyle… İlköğretim çocuklarını tuzağa düşüren sapıklardan, yeni dinin peygamberi olduğunu iddia eden deliye kadar kim varsa, evimize doluştu… Böyle verimli bir alanı terör örgütlerinin kullanmaması olmazdı. Onlarda kendilerine göre en akıllılarını, internette kendi propagandalarını yapması için görevlendirdiler. Bakıyorsunuz sayısız sıra dışı gurup ve organizasyon…
Geçen gün facebook’da zaman geçirmeye çalışırken, bir şairimizin adına kurulan sayfada paylaşılan gönderiye yazılan yorum dikkatimi çekti. Yorumda kısaca, “Türklerin orta Asya’da yaşayan barbar bir kavim iken, yaşadıkları yerleri terk ederek kendilerinden daha medeni yaşayan topluluklara saldırdıklarını, bir çok tarihi ve bilimsel eseri tahrip ettiklerini, kan içmekten zevk aldıklarını, Anadolu’da yaşayan Kürtleri, Ermenileri, Rumları asimile ettiklerini” iddia ediyordu. Her türlü bilimsel dayanaktan yoksun deli zırvası iddiaları kimin yazdığını merak ederek, yorumu yapan kişin profiline şöyle bir göz attım. Bu şahıs bir profesörmüş… Üstelik Gaziantep Üniversitesi’nde okumuş… İsveç’te yaşıyor… Baya kelli felli, ense kulak yerinde, bir profil resmi koymuş. Boş durmadım, “bana ne” demedim, ben de hemen bu şahsın yorumunun altına aşağıdaki yorumu yazdım. Takdirlerinize sunuyorum:
( Zeki Bey Can Yücel’in sayfasında yazdığınız yorumda doğru olmayan iftira niteliğinde iddialarda bulunuyorsunuz. ” Türklere (bize) “siz gelmeden önce Ermeniler, Rumlarla barış içinde geçinebildiğinizi yazmışsınız. Bizim sizi katlettiğimizi, dilinizi kesip attığımızı belirtiyorsunuz. Eğer zerre kadar tarih bilseniz akıl etseniz, insaf etseniz, bunların doğru olmadığını görürsünüz.
Zeki Bey, bugün sizin Kürdistan dediğiniz Irak’ın kuzeyi İran’ın güney batısı ve Türkiye’nin güney doğusu arasında kalan topraklar tarih boyunca bir savaş meydanı ola gelmiştir. Antik çağlarda Yunanla Persler, Roma- Bizans ile Araplar, Roma- Bizans ile Persler, İskitler ile Akatlar, Selçuklu ile Bizans, Osmanlı ile Acemler, Osmanlı ile Araplar bu adi geçen topraklar üzerinde çarpıştı. Vuruştu… Çağlar buyunca… Değil oralarda bütünlüğünü ve orijinal değerlerini koruyan bir halk, ot bile bu vuruşmalardan geride kalamazdı.
Şimdi siz diyorsunuz ki “biz bu vuruşmalardan geriye kaldık ve milli bir bilince ulaştık. Kürt’üz” ne ala ne güzel… Eyvallah. Bir insan kendisini ne görüyorsa odur. Geçmişte TC size zulümler etmiştir. Doğrudur… Haksızlığa uğramışsınızdır. Bu ülkede kim uğramadı ki. 12 Eylül döneminde bizim köyün muhtarını köy meydanında askerler falakaya yıkmış bütün köylüye izlettirmişlerdi. Zavallı adamın ayaklarına cop her indiğinde bu ihtiyar torunu yaşındaki askerlere “bokunuzu yiyeyim öldüm, yeter artık…” diye bağırırken, dayağı atan askerlerin komutanı bizim muhtara “benim bokumda kollestrol var. Sen benim bokumu yeme, kilo yapar…” demişti.
Bak kardeşim ben Türküm bu olaya bizzat şahit oldum… O dönemlerde dünya bu bilinç ve insani bakış noktasında değildi. Geçmişte yapılanları bugünün kafasıyla analiz etmeye kalkarsan saçmalarsın. Sizi asimile ettiğimiz iddiasındasın ki bu kuru bir iftiradır, kargalar bile güler… Fransızlar Cezayir’de sadece 30 sene kaldı Cezayir halkı anadilini unuttu. Cezayir’in şimdi resmi dili Fransızca. Fransızlar öyle büyük işkenceler zulümler toplu katliamlar yaptı ki, Cezayir halkı 30 sene de anadilini unuttu.
Biz 1000 senedir bu toprakların hâkim unsuruyuz. Bayrağımız bin seneden beri burada. Siz anadilinizi konuşabiliyorsunuz. Bin senede sizi nasıl olmuşta asimile edememişiz acaba? Ayıptır. Günahtır kardeşim. İftira atma! Bak Kürtlerin en rahat yaşadığı coğrafya TC’dir. Sizler bizim kardeşlerimizsiniz. Profil resminden anladığım kadarıyla, aklı başında bir adama benziyorsun. Gençleri tahrik edecek, arada düşmanlık ve kırgın yapacak söylemleri bırakın. Diliniz renginiz kültürünüz özgürdür. Bu ülkedeki hiç bir zenginliği sizinle paylaşmaktan bizar değiliz. İş kurun para kazanın okuyun.. Bu ülke sizin de ülkeniz ve biz Türkler sizin kardeşleriniziz. Hatalar olmuştur. Eyvallah… Haklısınız. Geldi geçti…)