SORUMLULUK BİLİNCİMİZ
Geçen hafta yazılı ve görsel medyada yer alan bir haberde,İzmit Körfez geçişindeki yapımı devam etmekte olan asma köprüye ait halatın kopmasından kendisini sorumlu tutan Japon mühendisin intihar ettiğini açıklıyordu.
Bir toplumda sorumluluk bilinci gelişmiş ise o toplum her yönü ile kalkınır.
Bu sorumluluk bilinci Japon kültüründe var,Alman kültüründe var,Güney Kore kültüründe var.
İşte o yüzden bu toplumlar özellikle ekonomik yönden gün geçtikçe daha da ileriye gidiyorlar.
Hiç unutmam bir ara medyada yer alan bir haberde,Güney Kore de bulunan bir kentin belediye başkanı seçmene verdiği sözlerini yerine getiremediği için bildiğim kadarıyla intihar etmiştir.
Bizim topluma gelince bizim kültürümüzde sorumluluk bilinci henüz oluşmamıştır.
Yazılı ve görsel medyada okuyor ve izliyoruz.
-Temmuz 2004 yılında Pamukova’daki hızlandırılmış trenin raydan çıkması karşısında 41 yurttaşımızın ölmesi,
-Mayıs 2014’te Soma’da yaşanan maden ocağı yangınında 301 madencinin hayatını kaybetmesi
-Eylül 2014’te İstanbul’da yapımı devam etmekte olan bir inşaata ait asansörün 32.kattan zemin çakılması nedeni ile 10 işçinin yaşamını yitirmesi,
-Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madencinin kömür madeninde su altında uzun süre mahsur kalarak hayatlarını kaybetmesi,karşısında hiçbir siyasetçi,bürokrat ve iş adamı sorumluluğu üzerlerine almadıkları gibi bırakın istifa etmeyi bu olayların üzerini kapatmışlardır.
Esasında bir toplumun bu gibi olaylarda sorumlu davranması o toplumun öncelikle aile yapısına,eğitim durumuna,yaşadığı sosyal çevreye ve bilgi birikimi ile bilinç düzeyinin tabandan gelişmesine bağlıdır.
Örneğin;aile aile çocuklarını sorumlu bir şekilde yetiştirip büyüttüğü takdirde o çocuklar ileride ister istemez herhangi bir işleme karşı kendilerini sorumlu hissederler.
Bunun tersini düşünelim
Zamanında aileler tarafından sorumluluk almadan yetiştirilen çocuklar ileride hangi mesleğe gelirlerse gelsinler ya sorumluluk almazlar ya da sorumluluğu başkalarının üzerine yıkarlar.
Örnek mi?
Çıkın sokağa bu tipte olan insanlarla her zaman karşılaşırsınız.
Unutmayalım,bir insan yedisinde neyse yetmişinde de öyledir.