SİZ BİLMEZSİNİZ

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

sudiEskiden neler yaşandığını siz bilmezsiniz. Büyük bir korku tünelinden çıkıp geldik bugünlere. O günler gitsin de gelmesin geri.
Yaşadıklarımızı yazarken dahi içim bir tuhaf oldu.
Bir defa her şey yasaktı.
Yokluk zaten alıp başını gitmiş, açlık ve sefalet diz boyuydu.
Elektrik yok, su yok, duble yol yok, telefon hiç yok.
Ormandan gizli gizli kestiğimiz çam ağacının çırasıyla aydınlanırdık.
Askeri vesayetin hüküm sürdüğü bir dönemde, dünyadan bihaber yaşamaya çalışırdık.
Mesela Arapça isim yasaktı.
Kendi adımı ancak bundan 13 sene önce özgürce söyleyebildim.
Zavallı annem her sabah tembihlerdi “aman oğlum adını soran olursa ‘Tom’ de” diye.
Yeri gelmişken söyleyeyim ‘TOMA’ diye bir vasıtanın varlığından bihaberdik.
Ot gibi yaşıyorduk.
Müslümanlık yasaktı.
Cami vardı ama biz orada ibadet yapıldığını bilmezdik.
Kubbesini miğfer, minaresini süngü sanırdık.
Bir gün merak edip daldık içeri üç arkadaşla.
Anında bastı Cendermeler, şükür ben uyanıklık yapıp “halı çalmaya geldik” deyince yırttık.. İnsanlar ne bulduysa, eline ne geçtiyse ona tapardı.
Ben bir ara yumurtaya taptım.
Bir kaz yumurtası bulup onu bir güzel boyadım.
5 bin yıllık Pagan geleneğiymiş ama nereden bileyim okul mu gördük?
Bizim komşunun kızı Meri (Meryem) Öküze tapardı.
Onu o kadar çok severdi ki sonradan duydum, evlenmiş o öküzle.!
Şimdiki nesil çok şanslı..
Babamdan ilk cep telefonu istediğim günü hatırlıyorum.
“Eşoğlusu” deyip bastı tokadı.
Et yoktu o zamanlar.
Sadece ot’la beslenirdik.
Teknolojinin ne olduğunu, dünyada başka insanların da yaşadığını yeni öğrendim.
Doktor hastane filan hiç bilmezdik.
Mahallenin büyücüsüne giderdik bir yerimiz ağrıdığında.
Garip garip hareketler yapar, ağrıyan yerimize tükürür ve gönderirdi.
Bir köyden diğer köye yol olmadığı için, ağaçtan ağaca atlayarak giderdik..
Zaten o dönem maymun’duk.
En büyük tehlikeyi öteki ağaca atlarken yaşıyorduk..
Bereket versin Richart (Rafet) amca zeki bir adamdı.
Düşmelere karşı ip ve kuşak icat etti.
Bir yere gideceğimiz zaman ipimizi ve kuşağımızı alır giderdik.
Düğünlerde nikah olmazdı.
Sanırım İnönü yasaklamış.
Nikah yapan olursa gelini elinden alıp yediemine teslim ederlerdi…
Yılda bir ay Cendermeler gelir, öğle vakti milleti meydanda toplar, zorla süt tozu içirirlerdi. Meğerse ramazan ayına denk getirirlermiş..!
Şimdi öyle bir cehennemden çıkıp, böyle bir cennete uyum sağlamak kolay mı?
“Eski kafalıyız” diye kızmayın, alışamadık usta.
Uzun lafın kısası ‘Dünya Lideri’ dünyamızı değiştiriverdi..

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!