ROBOTLAŞMAK ÜZERİNE

Bilim insanları 50 yıl sonra insanların, yarı ROBOT haline geleceğini iddia ediyorlar.

Robotlaşacağız endişesi, pandemi döneminde tavan yaptı. ‘aşı bahanesiyle, içimize çip takıp bizleri kontrol edecekler’ diyenler az değildi.

ROBOT denilince aklımıza duygusuz, hissiz, verilen emri yerine getiren makineler geliyor.

+++

İyi ki ROBOT değiliz!

İnsan olduğumuz için; Filleri ehlileştirip, asker gibi savaştırdık, en ağır yüklerimizi develerin ve onların sırtına yükledik.

Maymunların boynuna ip Hindistan cevizi toplattık, sirklerde gösteri yaptırıp hallerine güldük. Öküze tarla sürdürüp, kağnı çektirdik, öküz gibi adamsın deyimiyle aşağıladık.

Aslanı sirkte, ayıyı burnunda halkayla oynatıp, hantallığı ‘Ayı gibi’ deyimiyle tarif ettik.

Tavuğun yumurtasını, arının emeği balı, ineğin sütünü, koyunun süt kuzusunu çalıp yedik.

Horozu dövüştürdük, köpeği boğuşturduk, atları koşturup yarıştırdık.

Balıklara gösteri yaptırıp sırtından para kazandık. Güvercini Postacı, şahini avcı yaptık.

Kurtları bekçi, köpekleri çoban yaptık.

Elma gibi armut, kabaktan karpuz, 7 çeşit tadı tek meyvede biz birleştirdik.

Ormanı kesip tarla, ev, otel yaptık.

Nehirlerin önüne biz baraj kurduk.

Dağları taşları un ufak edip yollara serdik.

Ekin tarlalarına gökdelenler diktik.

Yeryüzü yetmedi, gökyüzüne açıldık, denizleri ehlileştirdik.

Ozon tabakasını bile deldik.

Bulutları bombalayıp yağmur yağdırdık.

Doğada saf tek bir element bile bırakmadık.

Dili, inancı, rengi farklı diye birbirimizi öldürdük, öldürdük, öldürüyoruz.

Canlı tüm hayvanlara, hatta kendi elimizle yarattığımız damacanaya bile tecavüz edip, şimdi korkuyoruz, robotlaşacak mışız!

Acaba robotlar bizler kadar acımasız mıdır?