Elini kime dokundurduysa o zengin, ancak; hangi meseleyi enine boyuna irdelediyse hemen hepsinde başarısız oldu.
Örneğin; “NATO’nun Libya’da ne işi var kardeşim” dedi.
Okyanus ötesi, minicik bir ayar verdi ve akabinde Türkiye NATO’ya tam destek verdiğini açıkladı.
Hatta bununla da kalınmadı. Dışişleri bakanı, isyancıları desteklemek için Libya’ya gidip muhaliflerle görüştü.
Mesela: Rasmussen ismini duyduğu anda kafadan karşı çıkıp “asla ve katta olmaz” dedi.
Ama şimdi en iyi dostu oluverdi.
Genel olarak, aslında tarafı olduğu her konuda zıt bir çıkış yapıp halk onu tartışadursun tam tersini yapıyor.
Yine misal olarak: Beşar Esad’la çok iyi bir dostluk kurdu. Ortak görüşmeler ve anlaşmalar yapıldı. Karşılıklı iyi niyet gösterisi olarak ta vizeler kaldırılıp sınırlar açıldı.
Fenerbahçe kulübünü Suriye’ye götürüp maç yaptırdı.
Sonrasında, Esad’da Fenerbahçe’de bu dokunmadan nasibini aldı.
Bir kısmınız hala inanmadı değil mi?
O zaman örnek, mesela ve misalleri çoğaltalım.
Kürt açılımı.
Şimdilerde konuşuluyor mu?
Konuşulmaz.
Alevi açılımı?
O iş çoktan kapandı.
Ermeni açılımı; Azerbaycan bayraklarının toplatılıp çöpe atıldığı günleri hatırlayınız.
Azeri kardeşlerimizin onuruyla oynanma pahasına atılan adımların meyvelerini şimdi topluyoruz!!
Sarkisyan,” Ağrı’yı verip Karabağ’ı aldık” diyerek son noktayı koydu.
Basın özgürlüğü?
‘Tutuklu gazetesi yayına başladı’.
Şimdilerde terörü önleme işini Polis teşkilatına verecekmiş.
Ne oldu?
Özel harekâtçıları yerden yere vuran sizler değil miydiniz?
En son çıkışını Kıbrıs’ta yaptı.
“Ey Avrupa, titre küffar.
Ya bizim dediğimizi yaparsınız ya da ilişkilerimizi dondururuz” dedi.
Bakın buraya yazıyorum, hatta bu yazımı saklayın.
En geç iki yıl içinde, birleşik Kıbrıs planını hayata geçirmek için neler yapacak göreceksiniz.
Yine: Mesela, misal, örneğin; Seçimden önce “Hazinemiz dolup taşıyor. Kriz mıriz bu ülkeyi tanımayanların palavrası” dedi.
En son bakanları açıkladı,”frene basın””
Neticede sevgili okurlarım, AB filan hikâye.
Onun miladı dolalı çok oldu.
Şimdilerde ‘BOP’ planı işliyor.
Bakın, DTK özerklik ilan etmedi mi?
Hatta geçtiğimiz Pazar sandık koyarak il temsilcilerini seçip, “Ankara hükümetine vergi vermeyeceğiz” demediler mi?
Sayın, Başvekil
Siz ne düşünüyorsunuz?
Millet tam da mübarek Ramazan ayında, daha çok sevap kazanabilmek için onu kolluyor.
Bir kez dokunan,” haydi bidaha, bidaha bidaha, ya da tövbe bidaha bidaha bidaha” diyor.
Telli baba, Mumlu baba, pervane baba derken, şimdide başvekil baba modası çıktı.
Bir şekilde dokunup, elleyip sevap kazanmak gerek.
“Başbakana dokunmak bile büyük ibadettir” dedi ya AKP’li bir vekil.
PERVANE BABA
Paylaş
