PARALI YOLLAR

Ortalama çıplak fiyatı 100 bin lira olan bir otomobilin, giydirilmiş (vergili) fiyatı 303 bin liraya yükseliyor.

Vatandaş devlete 203 bin liralık vergiyi öderken “yol yapsın, köprü yapsın bende rahatça seyahat edeyim” diye ödüyor.

Devlet bu parayı alıp kasasına koyuyor, bunun üstüne birde her yıl iki kez motorlu taşıt vergisi alıyor, ayrıca muayene ücreti alıyor, ayrıca zorunlu trafik sigortası için ücret alıyor.

Ama gelin görün ki yapılan yola para ödüyoruz, geçtiğimiz köprüye para ödüyoruz, aracımızda sigara içersek ceza ödüyoruz.

Yüksek hızda ceza ödüyoruz, kemer takmayınca ceza ödüyoruz, telefonla konuşursak ceza ödüyoruz, her türlü ödüyoruz.

Dünyanın en pahalı benzini de aracımızın bonusu oluyor.

Memleketten otomobili çıkar devletin kasası tamtakır kalır.

Bir paket sigarada akla gelmeyecek kadar vergi var, yaktığınız sigaradan bir fırt çekiyorsunuz gerisini devlet içiyor.

Bir kadeh rakının sadece ilk yudumunu siz içerken kalanını devlet içiyor ama siz ödüyorsunuz. Günah değil mi?

Bir kentin planlanması o kentin imarıyla başlar, belediyeler vatandaşın arazisinin imarını yaparken o arazinin belirli bir yüzdesini alır.

Vatandaşın elinden alınan bu arazilere ise yine vatandaşın faydalanacağı okullar, ibadethaneler, sağlık tesisleri, parklar ve yollar yapılır.

Vatandaş o hastanelerde horlanır, o okullara kayıt parası öder, o camilerde Cuma bağışları toplanır, o yollar içinde otopark parası öder.

Son dönemlerde Mahmutlar, Barbaros Caddesinden alınan otopark ücretlerini tartışıyor. “Çok iyi oldu” diyenler var, gerekçeleri ise, vatandaşın ücret ödememek için aracını bu caddeden çekmesi sonucu rahatlayan trafik.

Oysa bu daha ilk adımdır, önümüzde ki 1 yıl içinde tüm caddeler ücretli olacak, ya vatandaş aracını evine çıkaracak ya da kuzu kuzu o ücreti ödeyecek.

Bu uygulamayı eleştirenlerde var ki ben de onlardan birisiyim.

Barbaros Caddesi boyunca şu an üzerinde yürüdüğümüz kaldırımlar vatandaşın tapulu arazisi, araçların park ettiği alansa resmiyette kaldırım.

Bu kiralama işine imza atan yetkililer bir anlamda kaldırımların otopark olarak kullanılmasına izin vermiş ve suç işlemiş oluyorlar.

Vatandaş kendi arazisine aracını koymak için bile ücret ödeyecekse “Mülk güvencesi” ortadan kalkmış olmuyor mu?

Trafik yoğunluğunu azaltmanın en kalıcı çözümü yapılaşma aşamasında kapalı veya açık otoparkı zorunlu kılmaktır.

Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Muhittin Böcek caddeler Alanya Belediyesine geçmeden bu uygulamayı iptal etmelidir.

Bu hukuksuz ve vatandaşı mağdur eden uygulamadan biran evvel vazgeçilmelidir.

Canı yanan birkaç vatandaş bedelsiz bağışladığı arazisini telle çevirip otopark yaparsa bu defa çarşı fena karışır.