MEĞERSE İŞİN İÇİNDE İŞ VARMIŞ
2013 yılının Ocak ayıydı, Mahmutlar İlçe Platformunun temsilcileri olarak Ankara’nın yolunu tuttuk.
Dönemin Yerel Yönetimlerden sorumlu AKP Genel Başkan yardımcısı Menderes Türel’le görüşecektik.
Yol boyunca “Köksal Toptan yaptıysa, Menderes Türel’de yapar” diyor ve birbirimize umut aşılıyorduk…
AKP, CHP ve MHP temsilcileriyle buluşup, büyük bir beklenti ve merakla huzura çıktık. Menderes Türel bizleri çok nazik bir şekilde karşıladı.
Üzerinde ‘Mahmutlar İlçesi’ yazan halımızı ve plaketimizi sunup konuya girdik.
Aslında sebebi ziyaretimizi biliyordu.
O kadar ses getiren eylemler yapmıştık ki ‘Sahra’da sağır Sultan duymuştu’..
Konuya girdik.
“Efendim biz Mahmutlar olarak ilçe olmak istiyoruz” dedik.
Türel önce sağa, sonra sola baktı.
Karşısında oturan sivil toplum ve siyasi parti temsilcileriyle göz göze gelip on puanlık uzman sorusunu sordu “daha önce neredeydiniz?”
Kendisinin Antalya Milletvekili olduğunu bilmesem “haklı” diyeceğim..
Milletvekilinin görevi hele böyle hassas ve önemli konularda bölgesinin menfaatlerini korumak değil midir?
Sonra dönüp (bana niye geldiniz der gibi) “Muhalefet partilerine gidin, oradan başlayın, ben kendi çıkardığım bir yasaya nasıl muhalif olurum. Sonra demezler mi bana ’daha önce neden konuya el atmadın’ diye” dedi…
Ve salona dönüp;
“Kim CeHaPe temsilcisi?” diye sordu.
Ahmet Asil sol elini kaldırdı.
“MeHaPe temsilcisi kim?” dedi.
Hasan Basar sağ elini kaldırdı.
Ben, “Sayın başkanım biz gerekli çalışmaları yaptık, muhalefet partilerinden destek alarak geldik. Bu CHP’nin, bu MHP’nin kanun teklifleri” deyip dosyamızı takdim ettim. Beklemiyordu.
Önce duraksadı “hık mık” dedi.
Sonra “Elbette sahip çıkacağız sizler mücadelenize devam edin, konu meclise geldiğinde destek vereceğiz” dedi.
Bunun ne anlama geldiğini anlamıştım.
Açıkçası “bu kanun teklifi içişleri komisyonunda çürür, sizde çok beklersiniz” anlamına gelen mesajını almıştım…
Vedalaşıp çıktık.
Rahmetli Koç “malın iyisi reklam istemez” demişti.
Bugün her yerde ‘Büyükşehir Alanya’ya iyi gelecek’ afişleriyle yüzleşiyoruz. Ana caddeleri, merkez bulvarları elinden alınmış, kısacası bölük pörçük, parçalanmış bir Alanya var elimizde.. Hizmete boğulacağımız günleri bekliyoruz..!
Umarım boğuluruz..
O günden, bugüne Menderes Türel’e karşıydım.
Geçtiğimiz Cuma günü CHP sözcüsü Haluk Koç’un açıklamalarını dinleyince Sayın Türel’e haksızlık ettiğimi anladım. Kendisinden ‘ÖZÜR’ diliyorum.
Büyükşehir Kanunu 2011 yılında Oslo görüşmeleriyle şekillenmiş.
İngiltere’nin hakemliğinde PKK ile yapılan anlaşmadan sonra kayıtlara düşen şu ifadelere dikkat çekmek isterim: Yasal düzenlemeler muhalefetin, özellikle milliyetçi cephenin tepkisini çekmemek için ‘muğlâk’ biçimde yapılacak. Böylece AKP, bu düzenlemede özerklik olmadığını iddia edebilecek. DBP Demokratik Bölgeler Partisi ve PKK ise tabanına “özerklik yasası çıkıyor” diyebilecek. Güneydoğu’da daha fazla ilin büyükşehir olması sağlanacak. Belediyelerin çoğu zaten DBP’den olduğu için PKK açısından hem özerkliğe yaklaşılmış hem de örgüte daha fazla gelir imkanı sağlanmış olacak..!
Peki, asfaltın altına döşenen bombalara niye şaşırıyoruz?…